SEVGİYE VE BİRLİĞE DAVET

İslam, Nisan 85

Müslümanlar olarak, çok büyük problemlerle karşı karşıya bulunuyor, ciddi günler yaşıyoruz.

Yunanistan'ın Türkiye aleyhinde ne entrikalar çevirdiği, ne çılgın maceralara heveslendiği gün gibi aşikar. Ermenilerin küstahlık ve cüretkarlıkları ortada; Bulgaristan'da fecî olaylar cereyan ediyor; İran-Irak savaşı çılgınlık derecesine vardı. Afanistan'da hükümet ve işgal kuvvetleri,mücahitlere karşı saldırıya geçti; İsrail Lübnan'da Müslüman köyleri basarak katliamlar yapıyor; Uzakdoğu'da ve Afrika'da nice zulümler-gadirler... Dünyanın her yerinde Müslümanlar dertli, esir, ezlmekte, çiğnenmekte...

Bu niçin böyle?

İdealleri o denli yüksek, ideolojileri o kadar canlı, sağlam ve dinamik olduğu halde...

Nüfusları yüz-milyonları, hatta bir milyarı bulduğu; işgücü ve bilgi ve teknoloji birikimi sağlandığı; üniversiteleri, fabrikaları, orduları var olduğu halde...

Dünyanın en güzel iklimlerinde, bakir zenginliklere sahip, jeopolitik kıymeti haiz kıymetli topraklarda yaşadıkları halde...

Teknolojinin candamarı madenlere, medeniyetin kanı petrole, finansmanlar için gerekli para gücüne, beslenme için lüzumlu zirai imkanlara ve sair gıpta edilecek varlıklara sahip oldukları halde...

Nasıl oluyor da Müslümanlar bu kadar mağdur, bu kadar perişan, bu kadar yoksul,bu kadar makhur? Olur şey değil, doğrusu! Bu duruma akıl erdirmek ne kadar güç ya Rabbî!

Bütün bu dertlerin bir tek ve kesin bir çaresi vardır: İTTİFAK

İzzet ve şevketimiz, ihtilafa düşüp birbirimizle çekiştiğimiz için -ilahi bir ceza olarak-- bizden alınmış, yerini zillet ve meşakkate terk etmiştir. Bizi te'dip için düşmana fırsat ve ruhsat çıkmıştır.

Ey müslüman dininin özüne dön, din kardeşinle barış, ihtilafı aradan kaldır, diğer kardeşlerinle birlik ve beraberliği sağla, sabr ü sebat at ki nihai zafer senindir.

Girmeden tefrika bir millete düşman giremez

Toplu vurdukça yürekler onu top sindiremez.