İNGİLTERE'DE SEVİNDİRİCİ GELİŞMELER!

İslam Eylül 97

Şu sıralar, İngiltere'de New Castle (upon Tyne) şehrinde çok değerli ve çok sevgili dostlarla birlikteyiz. Buraya birkaç sebepten dolayı geldik:

En başta, 27-30 Ağustos tarihlerinde Leichester'te tertiplenmiş olan İngiltere ikinci aile eğitim çalışmaları vardı, ona davetli idik, söz vermiştik, katıldık; sevimli ve samimî geçti, muhabbetleri tazelemiş, yeni yeni dostlar kazanmış olduk.

Bu aile eğitim toplantılarımız camiamızda gelenekselleşti; hem ucuz ve tatlı bir tatil, dinlence ve eğlence, hem de faydalı ve etkili eğitim ve öğretim vesilesi oluyor. Kardeşler birbirleriyle ailece tanışıp yakınlaşıyor. Topluca ibadetler îfâ ediliyor; dini, tasavvuf ve tarikatı, iyi ahlâk ve kâmil dervişliği uygulamalı olarak öğrenme imkanı sağlıyor. Ben bunu sevgili Peygamberimiz Muhammed-i Mustafa sallallahu aleyhi ve Alihî ve sellem hazretlerinin eğitim usûlü olarak görüyorum. Çünkü O da Ashabı ile birlikte bulunarak, birliktelik (sohbet) ile hayatın tabiî akışı içinde, güncel olaylar karşısında nasıl bir tutum takınılacağını uygulamalı olarak göstererek Ashabına (arkadaşlarına) dini, ibadeti, imanı, ihlâsı en güzel, en kolay, en anlayışlı şekilde öğretiyordu.

Bu tür toplantılara civar ülkelerdeki kardeşlerden de katılımlar oluyor. Karşılıklı bilgi ve görgü aktarımı sağlanıyor, teşkilâtlanma ve çalışma hedefleri de müzakere olunuyor, çok güzel sonuçlar alınıyor.

Buradaki toplantıları yaptığımız yer Markfield semtinde, Pakistanlı müslümanların kurduğu çok yüksek seviyeli bir müessese, bir vakıf merkezi, ismi The İslamic Foundation; kurucuları merhum Mevdûdî ile ilgili kişiler, aydın ve görgülü, bilgili ve ünvanlı şahsiyetler geldiler, benimle tanıştılar, tesisleri gezdirdiler, işbirliği, yardım ve destek istediler.Pekçok ilmî araştırma ve çalışmalar yapmışlar, nice İslâmî eser neşr etmişler, bazıları dilimize de çevrilmiş. Bizim de muhtelif ülkelerde böyle ilmî, İslamî, tesirli, faydalı tesisler kurmamız, talim ve terbiye, irşad ve tebliğ vazifemizi güzel yapabilmemiz için şart diye düşünüyorum.

Diğer bir sebep de New Castle şehrindeki kardeşlerimizi ziyaret idi. Yeğenimin bir oğlu olmuştu, arkadaşlar orada dernek ve mescit olarak yeni bir bina satın almışlardı, onları tebrik etmek istiyorduk. Yeni aldıkları mülkü çok beğendim, üç katlı güzel bir bina, Allah iyi ve faydalı hizmetler yapmayı nasib eylesin. Bizim de zaman zaman buralara gelmemiz, kalmamız, çalışmalara katılmamız çok uygun olacak gibi görünüyor.

Buradaki ikametimizde halen faaliyette bulundukları kiralık binada toplantılar, konuşmalar, ziyaretler, merasimler tertipledik; yeni ihtidalar (islama girişler), tevbeler, tasavvufa katılanlar, intisaplar oldu; çok değerli yeni dostlar kazandık, çok mutlu, sevinçli, neşeli anlar yaşadık, çok hoş günler geçirdik, tatlı intibalar, zevkli hatıralar edindik. Gezme ve ziyaret çok önemli ve çok gerekli. Buradaki Türkler, çoğunlukla İngiliz eşler edinmişler, çoluk çocuğa karışmışlar; İslamı hem kendilerinin, hem de aile fertlerinin tanıması, öğrenmesi, sevmesi lazım. Bunun için bizlerin uygun sıcak, sevimli bir ortam oluşturmamız ve çok çalışmamız gerek. Allah u teâlâ tevfîkını refik etsin, hayırlara muvaffak eylesin; ömrümüzü rızasına uygun a'mâl-i saliha ile geçirmeyi, arkamızda hayırlı ve faydalı eserler bırakmayı, sadaka-i cariyeler, hayrât ü hasenat, müessesat ve muberrât tesis etmeyi nasib buyursun!

Bu arada Türkiye'yi de çok özlediğimizi belirtmek isterim, inşaallah sıhhat ve afiyet, huzur ve saadetle avdet eyler, dostlara kavuşuruz. İnşaatlarımız tamamlanır, yeni atılımlarımızı yapar, aşk ü şevk ile başarıdan başarıya koşarız. Özellikle radyo, televizyon ve gazete çalışmalarına hız vermeyi temenni etmekteyim; büyük bir sabırsızlık ve iştiyak ile o günleri gözlüyor ve bekliyorum.

Elhamdü lillah kardeşlerimiz çok üstün başarılar sağlıyor, çok saygın ve olgun çalışmalar yapıyor. Çok şükür ki camiamız, çok mübarek topluluk, cemaatimiz çok salih ve muslih bir taife, yolumuz çok feyizli ve nurlu bir cadde-i kübrâ; dergilerimiz, yayınlarımız çok asîl ve necîb bir mektep (= bir ekol).

Ne kadar şükretsek, ne kadar hamd eylesek azdır, Mevlâ nazardan, zarardan, şerden saklasın! Fetrete, zillete, akaâmete, hizlana, hüsrana uğratmasın! Zikrinde, şükründe ve hüsn-i ibadetinde tevfîkını daima refîk eylesin, bizleri lûtfuyla, nusretiyle kudretiyle, kuvvetiyle, teyid ve takviye buyursun, daima mansur ve muzaffer, galip ve aziz ve muteber, eşref ve akvâ ve ekber kılsın! Amin bi-hürmeti seyyid-il-mürselin!