İSLAM'A GÖRE SIHHAT VE HASTALIK

Prof. Dr. Mahmud Es'ad COŞAN

Allah celle celaluh bizlere sonsuz lûtuflar ve nimetler bahşetmiştir; onlar sayesinde bahtiyar yasıyoruz, onlar olmasa hemen mahvoluruz. Onları saymakla bitiremeyiz ve ömür boyu Allah'a şükretsek, bir nimetin bile karşılığını hakkıyla eda edemeyiz.

Allah'ın üzerimizdeki en mühim lutuf ve en muazzam nimetlerinden biri de sıhhatimiz. Bu vücut ve bedenimiz çok üstün ve çok mükemmel bir yaratık, iç ve dışımızda nice alet ve organlar, milyarlarca doku ve hücreler, son derece güzel sistem ve hassas mekanizmalar, devamlı ve düzenli oluşum ve gelişimler, mütemadiyen intizamla ve tekerrür eden hayatî olay ve faaliyetler var; esrarengiz ve harika beynimiz, yorulmaz kalbimiz, ince sinir sistemimiz, büyük ve küçük dolaşımımız, fizik laboratuvarı akciğerlerimiz, kimya fabrikası karaciğerlerimiz, milyonlarca süzgece sahip böbreklerimiz, mühendislik harikası kemik ve iskelet sistemimiz, bunları kaplayan ceşit çeşit, kat kat kaslarımız, derilerimiz, gören gözlerimiz, duyan kulaklarımız, koku alan burunlarımız, tatlı tatlı söyleyen dillerimiz, yeni nesiller yetiştiren organlarımız, uçsuz bucaksız gönlümüz, hadsiz hesapsız duygularımız, harikulade tefekkür sistemimiz, buluşlarımız, icatlarımız, eserlerimiz ... var.

Bunlar nasıl tıkır tıkır sağlıklı çalışıyor da düzenler bozulmuyor, bir aksilik zuhur etmiyor, işler ters gitmiyor; nasıl oluyor da hemen bozulmuyor ve yıllarca sıhhatli kalabiliyoruz? Bu derece genişlik, büyüklük, derinlik, çokluk, griftlik, karmaşıklık, komplekslik, birbirine bağımlılık, ortaklık ve beraberlik nasıl ömür boyu hayret edilecek bir tarzda mükemmelce devam ediyor? Bu zor şartlara göre arıza, aksilik, bozulma, kopma ve hastalık, her an beklenen çok normal bir olay olmalıydı. Halbuki öyle değil!

Sıhhat çok şaşırtıcı bir durum, çok olağanüstü bir mucize! Bizde bir şey yok; bizi mutlaka bir yönetip, gözeten, koruyup kollayan var. Her an O Hakîm-i Hak ve Kâdir-i Mutlak'ın inayeti sayesinde var kalıyor ve yaşıyoruz, her an yeniden onarılıyor ve yaratılıyoruz, O'nun dilediği vakte kadar...

Ama hayatın yanında ölüm, sıhhatın yanında hastalık da var. Var, çünki gerekli ve hikmetli! Hastalık ölümün habercisi, ahiretin ihbarcısı ve ihtarcısı! Hiç ölüm olmasaydı dünya ne hale gelirdi? Ölüm bir terhis, bir kurtuluş; yeni ve başka bir doğuş, hasretin bitmesi ve sevgiliye kavuşma...

Sıhhat bir nimet, hastalık bir imtihan. Nimete şükr, imtihana sabretmek lazım.

Çok kimse bilmez ama İslam'a göre hastalık da bir nimettir; mü'min kul içın ; feveran ve isyan etmeyen sabırlı ve edepli müslüman için; her önüne gelene halini şikâyet etmeyen, kadere karşı gelmeyen, hastalığın Allah'tan geldiğini bilen ârif ve zarîf kullar için...

Hastalara büyük ecir ve mükâfatlar vardır, sıhhî mağdurluğu manevî ikram ve ihsanlarla telafi olunur. Peygamberimiz Muhammed-i Mustafa sallallahu aleyhive sellem buyurmuştur ki: Hastanın uykusu ibadet, iniltisi tesbih sayılır; sıhhatli iken yapmakta olduğu mûtad ibadetleri, şimdi yapamadığı halde, yapıyormuş gibi kendisine sevap yazılır; duası makbul günahı mağfurdur, defteri âmalindeki tüm hata ve suçları silinir, kendisine "haydi yeni hayatına tertemiz bir defterle yeniden başla!" denilir.

Hastalık insanı gafletten uyandırır, günahlarından vaz geçmeye yöneltir, ahireti düşündürür, iyilik ve hayrât ü hasenat yapmaya sevk eder; şükrünü hamdini arttırır, evvelce kadrü kıymetini bilmediği ömrünü, sıhhatını, hayatını, bundan sonra daha iyi kollaması ve değerlendirmesi gerektiğini öğretir, başka dertli ve hasta insanları daha iyi anlamasını, onlara acımasını, yardım elini uzatmasını sağlar, ahiretteki derece ve mertebesini yükseltir...

Yüce Rabbimizden cümlenize dinde, dünyada ve ahirette sıhhat, afiyet, saadet ve selamet bahşetmesini; hasta ve dertli kardeşlerime acilen şifalar ve devâlar vermesini, onların da sabr-ı cemiller ile ecri cezîller elde etmelerini niyaz ederim.

Ömrünü dertlilerin dertlerine deva bulmak, ızdırap çekenlerin acılarını dindirmek idealine vakfeden vefalı, şefkatli, imanlı, fedakar hekim kardeşlerimden de Allah razı olsun, kendilerine yüce maddî ve manevî makamlar, mertebeler, büyük dünyevî ve uhrevhi mükâfatlar ihsan kılsın, sayılarını çoğaltsın, imansız ve insafsızlara galip ve fâik eylesin!