IRKÇILIĞIN FENALIĞI VE ZARARLARI
Kadın Aile Kasım 93
Şu ecdad yadigarı şehid kanlarıyla kazanılmış, cihad ve ila-yı kelimetullah idealiyle fetholunmuş mübarek topraklarda kendi halimizde, çalışa çabalaya, sessiz, mütevekkil, çilekeş, sabırlı, huzurlu, yaşayıp gidiyorduk. Ülkemizin neresine istersek seyahat edebilirdik, istediğimiz yere yerleşir, iş kurardık. Türk, Kürt, Arap, Arnavut, Boşnak, Pomak, Çerkes, Abaza, Gürcü, L(z binbir çeşit ahallimiz kardeşçe yaşarlardı. Bu köken farklılıkları, sadece fıkralarda, bölgesel telaffuz gereği, kendimizi kimseden üstün görmez, kimseye hor bakmaz, karıncayı bile incitmemeye çalışırdık.
Herkes birbirinden kız alır verir, akrabalıklar kurardı. Öyle ki şimdi "kan tahlilleri" yapılsa, ırk ve köken ayrımı tespitine çalışılsa işin içinden kolayca çıkma imkanı adeta kalmamıştır.
Siirt'ten Arapça konuşan bir aile kalkmış, mesela, İstanbul Küçük Pazar'a yerleşmiş. Diyarbakır'dan bir kürt aile gelmiş. İzmir'de iş tutmuş, Saray-Bosna'dan bir Boşnak kardeş gelmiş Adapazarı'na yerleşmiş, Artvin'den bir Gürcü ahbabımız Ankara'da postacılık yapmakta, Kafkasya kökenli bir Çerkes ordumuzda generalliğe yükselmiş, filan ırktan biri bakan, filanca ırktan bir diğeri müsteşar, feşmekan ırktan bir başkası genel müdür, Yozgat'tan bir köylü belediyede müstahdem, Bulgaristan'dan gelen bir göçmen Bursa'da fabrikatör... v.s. Ne kadar güzel! Ne imrenilecek bir manzara! Ne insancıl bir anlayış! Ne büyük bir nezaket, asalet ve adalet! Aferin Türkiye'nin ahalisine ki ırk farkı gözetmemiş, kimse kimseyi ırkından dolayı kınamamış. Aferin devletin bu konudaki anlayışındaki adalet ve isabetliliğine ki halkı arasından kimseye ayrıcalık tanımamış, kimseyi hor görmemiş, dışlamamış!
Bu çok medeni bir zihniyet! Medeni dediğimiz Batı bu anlayışa h(l( gelebilmiş değil: Kibirinden yanına yanaşılmıyor. Birçok millet kendisini "üstün ırk" sanıyor, başkalarını küçümsüyor. Birçok Batı ülkesiasırlardan beri hürriyetleri sadece kendisine l(yık görmüş, başkalarından esirgemiş, zulüm yapmış, köle ticareti yapmış, sömürücülük yapmış, medeniyetler yıkmış, zenginlikler yağmalamış, şehirler yakmış, diri diri deri yüzmüş, alimleri çarmıha germiş, engizisyon işkenceleri, insanlık cinayetleri işlemiş, hala da işlemekte...
Kendi pis hastalıklarını başkalarına da bulaştırıyor bu vahşi herifler! Huzur içindeki ülkeleri hedef alıyor, çekişme ve çatışma sahası haline getiriyor, halkı birbirine düşman ediyor, bir o tarafı-bir bu tarafı destekleyerek birbirine kırdırıyor. Sonra da kendi adi ve sufli menfaatlerini sağlayınca, veya işi bitince arkasında bir yangın yeri ve harabe bırakıp defolup gidiyor.
Ülkemizin şu günlerdeki haline bir bakınız: Her gün, her yer ve yörede bir yığın hadise, baskın, soygun, yol kesme, pusu kurma, sabotaj, suikast, rüşvet, cinayet, bombalama, araç tarama, masum insanları ezme, üzme, kırıp geçirme...!
Biz evvelce böyle miydik?
Tarihi hasım, rakip ve düşmanlarımız, bizim derlenip toparlanmamızı istemiyor, büyüme ve gelişmemizden korkuyor, zenginlik ve mutluluğumuzu kıskanıyor, aramıza sun'i ayrılıklar, zararlı fitneler sokuyor, ahalimizi batıl fikirler peşinde sürüklemeğe çalışıyor, topraklarımıza göz dikmiş, aziz vatanı bölmeğe, parçalamağa, içinde kendilerine bağlı bize düşman devletler kurmağa, zenginlikleri bölmeğe sömürmeğe hevesleniyor. Kimse bu tarihi düşmanlarımızın entrika ve oyunlarına alet olmasın! "Müminler kardeştir" hakikatını aklından çıkarmasın!
Adam öldürmek çok büyük günahtır, bir mümini şu veya bu şekilde, kasden ve müteammiden öldüren bir kimse ahirette cehenneme girecek ve edebi azap görüp cayır cayır yanacaktır. Ama "fitne" adam öldürmekten de daha büyük ve daha veballi bir günahtır.
Bu arada Müslüman geçinip; gazete, dergi çıkarıp, entellektüellik rolüyle, felsefe palavrasıyla kaleme sarılıp, Allah'tan korkmadan düpedüz ırkçılık yapan ve bu meş'um fitneyi var gücüyle körükleyenlerin ve bunları destekleyenlerin de aklına şaşarım! Bunların vebali tetik çekenlerden hiç de daha aşağı değil!
Ey inananlar! Allah'tan hakkıyla korkun! Müslümanların başına sardıkları yangınları el birliği ile söndürmeğe çalışın! İslamın bakası, müslümanların salah ve felahı, selamet ve saadeti için daha çok gayretle çalışın ki sonra o fitnenin zararı gelip sizi de mahv u perişan etmesin!