ÖNSÖZ

Bir hadis-i şerifte, "İnsanların hayırlısı, insanlara faydalı olandır." buyuruluyor. Bu hadis-i şerifi, "İnsanlara faydalı olmak çeşitli şekillerde olabilir: Karnını doyurabilirsiniz, ağrısını dindirebilirsiniz, üstünü giydirebilirsiniz; geçimini temin edebilirsiniz, iş güç sahibi yapabilirsiniz... vs. Fakat asıl fayda onun hidâyetine vesile olmak, onu cehennemden kurtarıp cennete girdirecek bir yola sokmaktır." diye izah etmişlerdi Mehmed Zâhid Kotku Hocaefendimiz...

Bunun için, ilk insan Hazret-i Adem AS'dan beri her topluluğa, her bölgeye peygamberler gönderildiği Kur'an-ı Kerim'de bildiriliyor. Bu peygamberler Allah'ı, Allah'ın emirlerini, iyilik ve kötülüğün ne olduğunu insanlara bildirmişler, dünya ve ahiret saadetinin yollarını göstermişlerdir. Fakat, Peygamber SAS Efendimiz son peygamber olduğu için, ondan sonraki dönemde bu vazife gerçek din alimleri, mürşid-i kâmiller önderliğinde yapılagelmiş ve yapılıyor.

Bu münâsebetle Prof. Dr. Mahmud Es'ad Coşan Hocaefendi'nin sınır tanımayan, kıtaları aşan yoğun bir tebliğ ve irşad çalışması içinde olduğunu görüyoruz. İşte elinizdeki kitap, Hocaefendi'nin 1995 yılı içinde muhtelif yerlerde/ülkelerde çeşitli programlarda yapmış olduğu konuşmalardan oluşuyor.

Konuşmalarda, önce tebliğ ve irşad çalışmalarının önemi üzerinde duruluyor, tarihimizden ve günümüzden örnekler verilerek ne gibi çalışmalar yapılabileceği anlatılıyor.

Daha sonra, ilim öğrenmenin ve eğitimin önemi üzerinde duruluyor. Bunun için, organize çalışmalar yapmak ve müesseseler kurmak gerektiği ifade ediliyor. Kötülüğü engellemek ve Allah'ın dinini yaymak için gayret göstermenin bir görev olduğu anlatılıyor. Peygamber SAS Efendimiz'den ve geçmiş peygamberlerin mücadelesinden örnekler veriliyor. Geçmişte ve günümüzde İslâm düşmanlarının müslümanlar aleyhindeki faaliyetlerine dikkat çekiliyor.

Eserin sonunda, ümmet olarak üzerimizde büyük bir sorumluluk olduğu, bütün dünyaya yönelik çok yönlü çalışmalar yapmamız gerektiği vurgulanıyor.

Kitabı hazırlarken konuşma kasetlerinin temininde yardımcı olan kardeşlerimize, özellikle Almanya'dan Rahmi Ünal ve A. B. D.'den Osman Gürdal beylere teşekkür ediyoruz. Bu çalışmamızın okuyucuya pek çok şeyler kazandıracağını, Allah'ın dinine hizmet yolunda şevk ve gayretini arttıracağını ümid ediyoruz.

Dr. Metin ERKAYA

Sincan, Mart 1996