Mehmed Zahid Kotku (RhA)

HOCANIN RIZASI

Cenâb-ı Peygamber SAS buyuruyorlar ki:

(Ridallàh, fî ridal-vâlideyn) Bütün hayattaki sa'yü gayretimizden netice, Allah-u Tealâ'nın rızasını kazanabilmektir. "Bu rızâ-yı ilâhîyi kazanabilmek, ananızın-babanızın sizden razı olmasına bağlıdır." diyor Cenâb-ı Peygamber... "Ananız ve babanız sizden razı ise, Allah da sizden razı olur; eğer onlar sizden razı değillerse, Allah da sizden razı olmaz." neticesi çıkar.

Ana ve babamız, bizim dünyaya gelmemize sebeb olmuşlardır. Bizim yetişmemize ve büyümemize vesîle olmuşlardır. Bundan dolayı kendilerine şükretmek vazifemizdir. Fakat, dünya hayatı cîfeden ibarettir. Bütün meşakkatler, felâketler hep bu dünyanın içerisinde... Bizim bu dünyadan bir de ahirete geçişimiz var. Asıl selâmet bu âhirete geçiştedir. Binâen aleyh, bizi dünyaya getiren ana-babalarımızdan başka, bizi ahirete sevkedecek ikinci bir valideyne daha ihtiyacımız var. Buna hocalarımız, üstadlarımız, mürebbîlerimiz, mürşidlerimiz diyoruz.

Binâen aleyh, bunların rızası da valideynin rızasından daha a'lâ, daha üstün, daha mukaddemdir. Çünkü, birisi dünyaya gelmemize sebep, öbürü âhireti kazanmamıza vesile... Dünya fani; üç-beş gün yaşarız, o kadar. Ahiret ise bâkî, selâmet ve saadet de orda... Dünyada felâketler içinde kıvranır insan. Ahirette ise bunların hiçbirisi yok. Binâen aleyh, ahiret saadetini kazanabilmek, dünya saadetini kazanabilmekten daha a'lâ ve daha üstündür. Binâen aleyh, valideynin rızasını kazanmak nasıl borcumuzsa, üstadlarımızın da rızasını kazanmak öylece borcumuzdur.

Üstadların rızasını kazanabilmek için de, onların gösterdiği yolda yürümek lâzım! Nasıl ki, ananın babanın sözü dinlenilmeden rızası kazanılmıyorsa; üstadların da sözü dinlenilmeden, gösterdiği yolda yürünmeden, ahireti kazanmak mümkün değildir!..

Allah kusurlarımızı affetsin... Tevfîkàt-ı samedâniyyesine mazhar etsin... O ahiret saadetine cümlemizi eriştirsin...

El-fâtihah!..

7 Eylül 1978 Perşembe

(Yatsıdan Sonra)