YENİ YILDA YENİDEN İSLAM'A
İSLAM OCAK 89
Resmen yeni bir yıla girdik; Avrupa Topluluğu'na (AT) şuursuzca katılma yolundaki sayılı, tarihi yönden çok veballi, çok önemli ve çok kritik yıllardan biri... Manzara İslma açısından hiç de iç açıcı değil:
Ekonomimiz bozuk, bütçe açık, dış borçlar bir önceki devreye kıyasla üç misli fazlalaşmış, korkunç boyutlara ulaşmış; değil onları, faizlerini bile ödemekte zorlanmaktayız. İşin en doğrusu emperyalist ve kapitalist ülkeler bizi ağır haraca bağlamışlar, ırgat gibi çalıştırıp sömürüyorlar.
Kalkınma sağlayamamışız; halkımız, köylümüz, işçimiz sefalette, alınteri ülkemizde fevkalade ucuzlatılmış, refah yaygınlaştırılamamış, halka iyi hizmet ve sınıflar arası sosyal adalet sağlanamamış.
İşsizliği önleyecek mühim yatırım yapılmıyor. Bilakis fabrikalar boyna işçi çıkarmakta. Yatırımlar göstermelik, güçlendirici olmayan faydasız alanlara özellikle yönlendirilmiş gibi. Sanki Avrupa Topluluğuna girince ülkemize gelecek patronlar rahat etsinler diye yol, telefon, lüks, zevk ve eğlence v.s. dallarda ön hizmetçilik yapılıyor.
Devlet hazinesi sahtekarlar, çıkarçılar, vergi kaçakçıları, haksız kredi avcılar, hayali yatırımcı ve hayali ihracatçılar... tarafından mahvedilmiş; iktisadi devlet teşekkülleri Amerika'dan ithal akıl hocaları yoluyla, karlı olmalarına rağmen asıl hocaları yoluyla, karlı olmalarına rağmen asıl değerlerinin çok altında özelleştirme maskesi altında birilerine (?) peşkeş çekilme yolunda.
Özel teşebbüsün dev firmaları, Avrupa ve Amerika'nın çok uluslu şirketleriyle ortaklaşmış, kendisini zaten dışa satmış durumda. Madenlerimiz de pazara çıkarılmış, esrarengiz şekilde kapışılıyor, eşsiz güzellikteki kıyılarımız ve nice SİT alanları çeşitli oyunlarla, çok ucuz anlaşmalarla, çoğunlukla maskeli dış şirket ortakları tarafından uzun yıllar için adeta bedavaya kiralanmış, bu ülkenin hakiki sahibi öz evlatlarının istifadesine kapatılmış, hatta bazı yöre idarecileri: "Türkler buralara gelmesin!" diyebilmekte.x
Ticaret ve iş ahlakı dejenere olmuş, enflasyon % 100'e ulaşmış, senetler protestoda, firmalar batmada. Haksız kazanç vurguncuları barlarda, pavyonlarda, hiltonlarda, düğünde, lükste, hovardalıkta, israfta. Borçlar babalar ve mafyalar tarafından tahsil ediliyor, sahte israflar sürüp gidiyor, dolandırıcılar yurt dışına kaçıp kurtuluyor veya mahkemeden tahliye kararı alıp elini kolunu sallaya sallaya ortada dolaşıyor.
Genel ahlak bir hayli bozulmuş, aile huzursuz, boşanma fevkalade artmış, cinnetler, cinayetler, vukaatlar hadsiz hesapsız boyutta, edepsizlik, hayasızlık diz boyu!
Dinsizler azıtmış, misyonerler faaliyette, hıristiyanlık propagandası yaygın ve yoğun, aydınlar şaşkın, insanların çoğu streste, ruhen rahatsız ve iyice hasta.
Ne oluyoruz, neye doğru itiliyoruz, nereye gidiyoruz, ne yapmalıyız, nasıl kurtulabiliriz? Her yolu, her sistemi denedik. Bunca acı denemeden sonra artık iyice anlaşıldı ki tüm dertlerin tek çözümü İslam'dır. Bakın gerçek müslümanlara.. Bunca beleya rağmen nasıl kale gibi ruhen ve bedenen sapasağlamlar! Çünkü hastalıklar hep İslam'ın Allah tarafından konulan şahane prensiplerine aykırı hareketten, nefse ve şeytana uymaktan doğuyor.
Fert ve toplum olarak, devlet ve millet olarak, ruhen ve bedenen, maddeten ve manen güçlü olmak için mutlaka yeniden imana gelmeli, İslam'a girmeli, hayatımızı Kur'an-ı Kerim'in prensipleri ve Resulullah (S.A.S.)'in sünneti yolunda yeniden düzenlemeliyiz ki dünyada ve ahirette saadete erelim.
Batıl yollar çoktur ama tek çıkar yol İSLAM'dır.