HALKIMIZIN ÇOCUKLUK ÇAĞINDAN İSLÂMÎ EĞİTİMİ ŞART

Prof. Dr. M. Es'ad COŞAN

Mübarek Ramazan-ı şerifte herkes daha açık ve seçik görüyor ve anlıyor ki, İslâm şâhâne ve harika bir din! İslâm'da insanoğlunun rahat, huzur ve saadeti için her şey mevcut, elhamdü lillâh! Kur'an-ı Kerim mânevî hakîkatler hazinesi; oruç sıhhat kaynağı, ruhun arınma, kalbin aydınlanma, ahlâkın mükemmelleşme vesîlesi; namaz kulu Allah huzuruna ulaştıran, insanı kötülüklerden alıkoyan, kontrol altında tutan, şuur ve vicdanını geliştiren bir ibadet; zekât, sevgi ve merhamet sembolü, halk tabakalarını birbirleriyle barıştıran, kaynaştıran, ictimâî ve şahsî hastalıkları tedâvi eden, hırsları ve kinleri söndüren bir ilaç; zikir insanı melekleştiren, Allah'ın rızasına ve sevgisine ulaştıran bir faaliyet.

İslâm'ı çok iyi öğrenmeliyiz; çünkü bütün dertlerin dermanı onda; çok içten ve samîmi dindar olmalıyız; çünkü iki cihan saadetimiz buna bağlı.

Ama İslâm'ı öğrenmekte milletçe geriyiz, boş şeylerle oyalanıyor, çok yanlış yönlere yönlendirilmek isteniyoruz, bize Batı'nın bâtıl ve süflî kültürü allanıp ballanıp yutturulmaya çalışılıyor; maalesef televizyonlar, radyolar, gazete ve mecmualar, okul, kolej ve üniversiteler çoğunlukla bu ters ve sakat niyetle faaliyet göstermekte; doğruyu ve faydalıyı görüp benimseyerek gayret gösterenler az.

İslâm'ı, insanlarımıza daha çocuk yaşta iyice öğretmeliyiz; örgün ve yaygın eğitimimizin buna göre yeniden düzenlenmesi lâzım. Dinsiz, inançsız, gayesiz, idealsiz, ahlâksız bir eğitim çocukları, halkımızı mahv ediyor.

Gençler züppe, şımarık, tembel, uyuşturucu mübtelâsı, seks delisi, zevkperest, gösteriş meraklısı, âsî, havâi, eyyamcı, haram yiyici, kırıcı, dökücü, kavgacı, çeteci ve anarşist oluyor.

Çocuk, İslâmî yönden âkil ve bâliğ olunca, yâni ergenlik yaşında ve çağında sorumlu olmaya başladığına göre, ona iyi ve kötüyü, helâl ve haramı, sevap ve günahı bundan evvel mutlaka öğretmiş, onu sorumluluğa daha öncesinden hazırlamış olmamız şart.

Çocuklarımıza pedagojik seviyesine uygun bir tarz ve üslûbla daha ilkokuldayken bütün dînî emir ve yasakları hem öğretmek, hem de samimiyetle benimsetmek gerekiyor. Öyle ki çocuk namazını severek kılsın, orucunu tutsun, komşunun eriğini, elmasını koparmasın, camını, çerçevesini kırmasın, karısına kızına yan bakmasın, tembel ve haylaz olmasın, derslerine çalışsın, görevlerini yapsın, hizmete koşsun, büyüklerini saysın, küçüklerini sevsin, Allah'tan korksun, sorumluluk duygusu taşısın, Arapça öğrensin, Kur'an'ı okusun, Peygamber Efendimiz SAS'i iyi tanısın, ahlâk kurallarını benimsesin, halkına ve milletine faydalı olmayı, vatanını korumayı gàye edinsin, ahiretine yarar işler yapsın, kimseye zulmetmesin, hakkı tutsun, haksızın karşısına çıksın; bâtıla, günaha, harama meyletmesin, nefse, şeytana uymasın, ahlâklı, fazîletli, edepli, zekî, çalışkan, uyanık bir insan olsun...

Ortaokula, liseye geldikten sonra artık iş işten geçmiş, fırsat elden kaçmış, herkes yalan yanlış bir yol tutturmuş oluyor.

İşi kökünden ve evvelden halletmek çok önemli!

Allah cümlemize uyanıklık versin, gayret ve kuvvetimizi arttırsın, tevfikını refîk eylesin!..

Kadın ve Aile, Şubat 1996