Soru:
--"Allah mü'minlerin canını cennet karşılığında satın almıştır." ayet-i kerimesine göre nasıl hareket etmemiz gerekir?
--Biliyorsunuz, Tevbe Sûresinde Allah-u Teâlâ buyuruyor ki:
(İnnallaheşterâ minel mü'minîne enfüsehüm ve emvâlehüm bienne lehümül cenneh) "Allah cennet mukabilinde, cenneti vermek üzere, müslümanlardan mallarını, canlarını satın aldı." diye bildiriliyor. "Verin canınızı, malınızı; ben de size cenneti vereyim!" diye bir alışveriş...
Bunun için ne yapmak lâzım?.. Allah yolunda cihad etmek lâzım!..
(Yukàtilûne fî sebîlilâhi feyaktulûne ve yuktelûn) "Allah yolunda savaş ederler; öldürürler, ölürler." Nasib artık... Allah yolunda cihad etmek lâzım!.. Böyle olursa Allah cennetine dahil eder. Yolunda çalışanları hayra ulaştırır.
Şimdi, yolunda çalışmanın çeşitli ihtimal ve imkânları vardır. Yolunda çalışmanın bir tanesi, harp çıktığı zaman çarpışmaksa; bir diğeri de, harp olmadığı zaman dini öğretmek için, öğrenmek için ilim yolunda gayret sarfetmektir. İrşad için çalışmaktır. Başka insanları müslümanlığa ısındırmak için çalışmaktır. Gafilleri uyarmak için çalışmaktır. En kıymetli çalışmalar bunlardır. Din böylece yayılır, gelişir.
Sahabe-i Kiram böyle yaptılar, dinimizi dünyanın her yerine tanıtmış oldular. Biz de öyle yaparsak, çok hayırlara ereriz inşaallah... O tarzda gayretli olalım!..
İşte biz onun için, mecmualar çıkartıyoruz. Onun için dergiler, kitaplar çıkartıyoruz, yazılar yazıyoruz. Kitabevleri kurduk. Eğer kendisi ne yapacağını bilemezse, o mecmuaları, kitapları okuyarak, onların okunmasına, yayılmasına gayret ederek de sevabı alır.
Soru:
--Bosna-Herseğe gidip savaşmamız gerekir mi?
--Tabii, herkesin kendisinin özel durumu vardır. O durumları savaşa katılma ve katılmama konusunda sonuca tesir ederler. Meselâ, kendisinin bakmakla mükellef olduğu annesi, babası varsa; o zaman, olmayan birisinin gitmesi ve onun onlarla meşgul olması hadis-i şeriflerde Peygamber Efendimiz tarafından tavsiye edilmiştir.
Durumu müsait olanların tabii, gitmesi uygun olur. Müslümanlar bir yerde zulme uğradığı zaman, ötekilerin onların yardımına koşması gerektiği için...
Soru:
--Türkiye'nin yakın bir zamanda savaşa girme durumu var mı? Bu konuda lütfen bizi aydınlatır mısınız?
--Bu Allah'ın bildiği bir şey... İnşallah, Allah'tan diliyoruz ki, Allah huzurumuzu, afiyetimizi daim eylesin...
Dünyanın sağlam, huzurlu bir müslüman ülkesi, biraz gelişmiş, gözde olan bir ülkesi gibiyiz biz Türkiye olarak... Burası da böyle Bosna-Hersek gibi, Kafkasya gibi, Keşmir gibi, Afrika'nın şurası burası gibi olmasın... Temennimiz, güçlü olsun, kuvvetli olsun; yöneticiler basiretli, akıllı hareket etsin... Savaş olmasın, sulh ve sükûn içinde yaşayalım, biz de başkalarına faydalı olalım diye temenni ediyoruz. Ama gazete haberleri ve etraftaki komşu ülkelerin yöneticilerinin fiillerine ve sözlerine bakacak olursanız, insanın geceleyin uyku uyuyacak kadar bile bir rahatı yok... Yunanlı'nın kini, Sırp'ın kini, Rus'un kini, Ermeni'nin kini... Hepsinin böyle müslümanlarla düşmanlıkta ittifak etmesi, var güçleriyle çalışması, bizim çok uyanık olmamız gerektiğini ve her şeye hazır olmamız gerektiğini gösteriyor.
Yâni olur veya olmaz ama, ben şunu diyorum: Olacak gibi hazır olursak, belki olmasına karşı tedbir olur bu... Şâir çok güzel söylemiş:
Hâzır olsa cenge, eğer ister isen sulh ü salâh!..
Yâni; "Eğer sulh istiyorsan, salâh-ı hal istiyorsan, huzur istiyorsan cenge hazır ol!.. Kuvvetli ol, hazır ol da kimse cesaret edip sataşamasın!"
Ama zayıf oldu mu, herkes sataşır. O zaman, ne hanımların rahatı kalır, ne ırzı namusu kalır, ne çocukların rahatı kalır... Görüyorsunuz çeşme kuyruğunda beklerken bir bomba geliyor, mâsum çocuklar yerlere seriliyor, ölüyor... vs. Gazetelerde okuduğumuz acı şeyler... Bütün bunlar, çok kuvvetli hazırlanmamız gerektiğini gösteriyor.
Memleketin iç bünyesinin kuvvetlenmesine çok dikkatli bir şekilde çalışmamız ve dışa karşı da çok kuvvetli, etkili silâhlarla hazırlanmamız gerekiyor. Ne yapıp yapıp nükleer güce de sahip olmamız gerekiyor. Çünkü, nükleer güce sahip olan efelik yapıyor sağa sola... Rusya, işte Almanya'yla anlaştı, Amerika'yla anlaştı, Avrupa'dan çekildi filân derken, geçen gün, "Yeni bir askerî doktrin ilân ediyorum!" dedi. Yâni, "Bana saldıran veya benim anlaşma yaptığım ülkelere saldıran ülkelere karşı nükleer silâh kullanabilirim!" dedi. Halbuki silahsızlanacak, tankları azaltacak vs. diye anlaşmalar yapmıştı. Neden yapıyor bunu, efeliği niye yapıyor?.. Elinde nükleer güç var...
Elinde nükleer güç olan, kuvvetli olan efeliğine devam ediyor. Onun için, bizim de ne yapıp yapıp her türlü güce sahip olmamız lâzım diye düşünüyorum.