KESENİN AĞZINI AÇMAK

Halil Necatioğlu

İSLAM, NİSAN 86

Asırlar boyu İslâm'ın bayraktarlığını yapmış, murâbet ve mücâhid bir milletiz; uzun zaman onu muvaffakıyetle temsil ettik. Bu güne gelinceye kadar çok hücumlara uğradık, nice badireler atlattık, büyük kayıplara ve köklü değişmelere mâruz kaldık; ama halkımızın kâhır ekseriyeti yine de dindardır. İnceliklerini unutmuş olsa da, adetâ insiyâkî olarak, îmana ve İslâm'a bağlıdır; Allah taala hazretlerinin emirlerine, Resulullah s.a.s. efendimizin sünnet-i senniyesine uygun yaşamayı özler; gaflet ve günahına üzülür, yapmadığı hayırlara ve ibadetlere hayıflanır, yapabilenlere gıpta eder, iyi olmağa özenir; samimi, takva ehli kimselere saygı duyar ve bağlanır; çocuklarını dindar ve edepli yetiştirmeğe çalışır; hayırla yâdına sebep olsun diye cami, medrese, köprü, yol, çeşme... yaptırır; fi sebilillah milyonlarını sarf etmekten kaçınmaz.

Sözümüzü teyid eden, münakaşa götürmez kesin deliller: Yaptırılan binlerce yeni cami ve kuran kursu, sayısız hayır dernekleri ve vakıflar; yüzlercesi halk tarafından yapılmış olan ve bir o kadarı da yapılma izni ve işareti bekleyen imam-hatip okulları; her sene hacca ve ümreye binbir engeli aşarak gitmeğe çalışan insan selleri; kandillerde, cumalarda, bayramlarda camilerden sokaklara taşan cemaatler, ramazandaki çoşkun ve nuranî faaliyetler... gibi tezahürlerdir.

* * *

Bu milyonlarca vatandaş yanlış yolda mıdır; hain ve kasıtlı kimselermi ki; çağın dışında veya gerisinde mi kalmışlardır; yirminci asrın modern gelişmelerine ayak uyduramamış saf alt tabaka mensupları; modern ilimden, teknolojik gelişmelerden bî-haber cahiller midir....?

Hâyır! Aslâ ve kat'â!

Onlar milletin ta kendisi olup, tarihin normal ve tabiî seyrinin tezahürleridirler; doğru yol üzerinde bulunuyorlar. Şaşırtıcı bir gerçektir ki: Uzun bir fetret denemesinden sonra Türkiye'deki bu yeni ve coşkun İslâmî dirilişi; bazı meşhur edip ve yüksek mütefekkirler; Ciddî din, ilim ve fikir adamları; Şark'ı da garb'ı tanıyan üniversite hocaları; şahsiyetli gerçek münevver, Avrupa ve Amerika'da tahsil ve doktora yapmış teknik elemanlar desteklemiş ve geliştirmişlerdir.

* * *

Bazı yarı-münevverler bu gerçekleri göremiyor, asıllarını unutmuş, yabancı ideolojilere kul olmuşlar. Üstelik, kendilerinin haklı olduğu vehimdeler. Kökü dışarda derneklere giriyor, sessizce teşkilatlanıyor, din ve millet aleyhine dilleri ve kalemleri, malları ve canları ile şer ve fesad üretip duruyorlar.

Bizler ise, ekseriyette olmamıza rağmen, düzensiz ve dağınık durumdayız. İrşad ve tebliğ vasıtaları bakımından bir hayli gerideyiz.

Keselerimizin ağzını açmalı, saflarımızı sık ve muntazam tutmalıyız.

Bize fayda yine bizlerden gelecektir; dışardan hasımlar, müşrikler, münkirler gelip de yardım edecek değil ki!