İSLAMI DOĞRU ANLAMAK EKSİKSİZ VE DEVAMLI YAŞAMAK

Halil Necatioğlu

İslam, Temmuz 1985

İslâm hayat nizamıdır, hayatın her hâdisesiyle ilgilenir, her safhasında devam eder; belli bir zamana, belli tip hareketlere ve ibadetlere münhasır değildir.

O halde camide namaz kılıp, çıkınca İslâmın emirlerini çiğnemek hacca, umreye gidip, gelince dini vazifeleri unutmak; veya "Şimdi gençliğimin sefasını süreyim, keyfimce yaşıyayım, ihtiyarlayınca nasıl olsa tevbe eder ibadete yönelirim" zihniyetliyle hareket temek...vs. yanlıştır, İslâm'ı bilmeyen, doğru anlamayan cahillerin işidir.

Bunlar gibi: Ramazanda oruç tutmak; içkiyi, sigarayı bırakmak; gafleti tembelliği terk eylemek; namaza, camiye, mukabeleye, hatme, teravihe devam etmek; sabra tevekküle, nefse muhalafete, zikre, tesbihe, ruhani lezzetlere yönelmek... derken bayramdan sonra tekrar günâhlara, isyanlara bulaşmak eski hamam-eski tas haline dönüvermek akla-mantığa sığan, dine imana uyan bir hal değildir. Sağlam ve hakiki Müslümana asla yaraşmas.

O halde ramazanda sağladığınız ruhi gelişmenizi, ulaştığınız manevi makam ve mertebeleri bayramdan sonra da muhafaza etmeli, dergah-ı izzetten kovulmamağa, tenzil-i rütbe ile cezalanmamağa, mahrumiyetlere uğramamağa canla-başla çalışmalısınız.

Zaten -hadis-i şeriflerde belirtildiğine göre- Ramazan'da, o kadar zahmetlerle yapılan ibadetlerin Allah tarafından kabul edilip edilmediğinin alâmeti de budur: Eğer güzel hal ve durumumuz devam etmekte ise gayretlerimiz kabul görmüş; durumumuz menfiye dönmüş vegerilemişse, ibadet ve taatlerimiz makbul olmamış, reddedilmiş demektir. Allah taala cümlemizi bu kötü neticeden korusun.

İslâm dini, itikad ve ibadetleri emir ve yasakları ilmi ve ameli, teori ve pratiği ile bölünmez bir bütün; tam ve sağlam, olgun ve kâmil, muazzez bir ilahi nizamdır. Sayılan unsurların herbiri diğerine bağlıdır, onu destekler ve tamamlar. Yani bu nizamın yürümesi, sistemin arızasız çalışması için tüm parçalarının tamam olması şarttır. Motorunda veya sair aktarma organlarında ekseklek olan bir otomobil hareket eder mi? Hastanın iyi olması için doktorun söylediği her türlü tedbirin ve ilâcın birlikte yürütülmesi ve söylenen müddetle kullanılması şart değildir midir?

Bazı Müslümanların iyi anlıyamadığı mühim incelik burada: Sistemin sadece bazı parçasını alarak veya kısa bir zaman çalışarak sonuca varmağa, maksude ermeğe çalışıyorlar. Sıkıntıların ve başarısızlıkların kaynağı budur. Kendeleri, İslâm reçetesini devamlı ve doğru tatbik etmiyor, tavsiyelerin birçoğunu ihmal ediyor, ondan sonra da Allah'tan şifa bekliyor, çalışan ve kâmil Müslümanlara va'd edilen semere ve mükâfatları umuyorlar. Halbuki:

Kem âlât ile kemâlât olmaz ki!