MİLLETÇE FEDÂKÂRLIK ETSEK
Alpaslan TÜRKEŞ
Akra FM Radyosu'nun kuruluş yıldönümü dolayısıyla düzenlenmiş olan bu güzel toplantıda olmaktan, şu anda büyük bir şeref ve mutluluk duyuyorum. Hepinizi en derin sevgiler ve saygılarla selâmlıyorum.
Merhum Mehmed Zâhid Kotku Hocaefendi Hazretleri'ni tanımak şerefine eren kişilerdenim. Kendilerini İskenderpaşa Camisi'ndeki kendilerine mahsus yerde, zaman zaman ziyaret ederek, kendileriyle çok yararlı görüşmelerim olmuştur.
1975-78 yılları arasında, koalisyon hükümetinin başbakan yardımcısı sıfatı ile de kendilerini sık sık ziyaret ettim. Kendileri ile o günkü devlet meseleleri üzerinde de konuştuk. O günlerde de ekonomik sıkıntılar sözkonusu idi. Benim için çok değerli bir hatıra olarak, bir görüşmemizi bu münâsebetle yüksek huzurlarınızda anlatmak istiyorum.
Bu ekonomik sıkıntılardan bahsettiğimiz sırada, Efendi Hazretleri bana, çok değerli bulduğum ve o zamana kadar işitmemiş olduğum Kâinâtın Efendisi Rasûlüllah Hazretleri'nin hayatıyla ilgili bir olayı naklettiler. Olay şu:
Rasûlüllah Hazretleri birgün, hâne-i saâdetlerine teşrif ettikleri zaman, muhterem zevceleri Hazret-i Aişe'nin boynunda çok kıymetli, kalın bir altın zincir görmüşler. Zinciri tutarak, muhterem zevcelerine sormuşlar:
"--Yâ Aişe bu nedir?"
O da cevap vermiş:
"--Efendim, hediye getirdiler. Size daha güzel görünmek için ben de boynuma taktım." demiş.
Bunun üzerine Rasûlüllah Hazretleri:
"--Ama siz bilmiyormusunuz bizim evimize ipek ve altın giremez! Siz en iyisi bu altın zinciri müsaade edin, bana verin; ben bunu satarak bunun parası ile bir köleyi azad edeyim, hürriyetine kavuşturayım!"
Bunun üzerine muhterem zevceleri de, "Hay hay!.." diyerek boynundan altın zinciri çıkarıp, Rasûlüllah Hazretleri'ne teslim etmişler. O da bunu satıp, parası ile bir köleyi azad etmiş.
Akşam üzeri, çok değerli evlâtları Hazret-i Fâtıma'yı da evinde ziyaret ettikleri zaman, onun da boynuna aynı zincirden bir tane takılmış olduğunu görmüşler. Ona da aynı şekilde hitâb ederek, zincirin satılmasını istemişler. Hazret-i Fâtıma da severek çıkarmış vermiş ve onunla da bir köle azad etmiş.
Efendi Hazretleri bunu bana söyleyerek dediler ki:
"--Bir çok hanımefendiler görüyorum, bileklerinden omuzbaşlarına kadar altın süsleri var, boyunlarında altın süsleri var... Eğer biz milletçe Rasûlüllah Hazretleri'nin tavsiye ettiği yolda bir inançla feragat üzre olsak, sahib olduğumuz servetin onda birini fedâkârlık etmek sûretiyle verdiğimiz takdirde, devletin ne sıkıntısı kalır, ne de borcu kalır."
Bu hiç benim hatırımdan çıkmamıştır.
Onun için bu münâsebetle, huzurunuzda merhum Mehmed Zâhid Kotku Hocaefendi Hazretleri'nin ölüm yıldönümü dolayısıyla, bana çok tesir etmiş olan bu güzel sözlerini ifade ederek ve Merhum'a Cenâb-ı Hak'tan ganî ganî rahmetler, mağfiretler dileyerek huzurlarınızdan sevgi ve saygılarımı sunarak ayrılıyorum.
Teşekkür ederim.
12. 11. 1995 - Sheraton / ANKARA