TAŞTI RAHMET DERYASI



Taştı rahmet deryası
Gark oldu cümle asi,
Dört kitabın manası:
La ilahe illallah.

Budur manasının hası
Siler kalbinden pası
İsm-i a’zam duası
La ilahe illallah.

Gönül burcundan doğar,
Aleme rahmet yağar
Hakk’ın birliği öğer
La ilahe illallah.

Kitaplarda yazılıdır,
Gönüllerde gizlidir.
Söylenecek söz budur;
La ilahe illallah.

Cennetten çıktı Adem,
Dünyaya bastı kadem,
Bunu der idi müdam:
La ilahe illallah.

Erenlerin burağı,
Yakın eder ırağı,
Arşın kürsün direği
La ilahe illallah.

Gönüllere yol eyler.
Dağı taşı kül eyler,
Sultanları kul eyler,
La ilahe illallah.

Yunus da bunu dedi,
Yanar yürek aşk oldu.
Mevla’nın güzel adı
La ilahe illallah.


Yunus Emre



MESCİD-İ AKSA

Mescid-i Aksa’yı gördüm düşümde,
Bir çocuk gibiydi ve ağlıyordu.
Varıp eşiğine alnımı koydum,
Sanki bir yer altı nehri çağlıyordu.

Gözlerim yolarda bekler dururum.
Nerde kardeşlerim diyordu bir ses.
İlk kıblesi benim Ulu Nebi’nin,
Unuttu mu acaba bunu herkes?

Burak dolanırdı yörelerimde
Miraca yol veren hız üssü idim;
Belli kutsallığım şehir ismimden,
Her yana nur saçan bir kürsü idim;

Hani o günler ki binlerce mümin,
Tek yürek halinde bana koşardı.
Hem şehrim nebiler hatırı için,
Cevaba erişen dualar vardı.

Şimdi kimsecikler varmaz yanıma,
Müminden yoksunum, tek ve tenhayım.
Rüzgarlar silemez göz yaşlarımı,
Çöllerde kayıp bir yetim vahayım.


Mescid-i Aksa’yı gördüm düşümde
Götür müslümana selam diyordu,
Dayanamıyorum bu ayrılığa,
Kucaklasın beni İslam diyordu.


Akif İnan


MİLK-İ BEKADAN GELMİŞEM

Milk-i bekadan gelmişem,
Fani cihanı neylerem
Ben dost cemalin görmüşem,
Huri cinanı neylerem

Eyyub gibi maşukunum
Cevrin tahammül eylerem
Cercis’leyin Hakk yoluna
Çıkmayan canı neylerem

İsmail’em Hakk yoluna,
Canımı kurban eylerem
Çünkü bu can kurban sana
Ben koç kurban neylerem

İsa gibi dünya koyub
Gökleri seyran eylerem
Musa’yı didar olmuşam,
Ben lenterani neylerem

Derviş Yunus maşukuna,
Vuslat edince mest olur
Ben şişeyi çaldım taşa
Namus ü arı neylerem


Yunus Emre



KALANLARA SELAM OLSUN

Biz dünyadan gider olduk, kalanlara selam olsun,
Bizim için hayır dua, kılanlara selam olsun.

Ecel büke belimizi, söyletmeye dilimizi,
Hasta iken halimizi, soranlara selam olsun.

Tenim ortaya açıla, yakasız gömlek biçile
Bizi bir asan veçhile, yuyanlara selam olsun.

Sala verile kastımıza, gider olduk dostumuza
Namaz için üstümüze, duranlara selam olsun.

Derviş Yunus söyle sözü, yaş dolmuştur iki gözü,
Bilmeyen ne bilsin bizi, bilenlere selam olsun.


Yunus Emre



BENİ BENDE DEMEN

Severim ben seni candan içeri,
Yolum vardır bu erkandan içeru

Şeriat tarikat yoldur varana
Hakikat marifet andan içeru

Beni bende demen ben bende değilim
Bir ben vardır bende benden içeru

Süleyman Kuş dilin bilir dediler
Süleyman var Süleymandan içeru

Tecelliden nasib erdi kimine
Kiminin maksudu andan içeru

Senin aşkın beni benden alıptır
Ne şirin derd bu dermandan içeru

Derviş Yunus gözü tuş oldu sana,
Kapında kuldur sultandan içeru.


Yunus Emre



HAKTAN İNEN ŞERBETİ

Haktan inen şerbeti içtik Elhamdülillah
Şol kudret denizini geçtik Elhamdülillah.
Şu karşıki dağları, yemişleri, bağları
Sağlık safalık ile aştık Elhamdülillah..

Beri gel barışalım, yar isen bilişelim
Atımız eğerlendi aştık Elhamdülillah..
Kuru iken yaş olduk, ayak iken baş olduk
Kanatlandık kuş olduk uçtuk elhamdülillah..

Vardığımız illere, şol safalı yerlere
Baba Taptuk manasın aldık Elhamdülillah..
Açtık evi kışladık, çok hayırlar işledik
Üş bahar oldu, geri göçtük Elhamdülillah..

Derledik pınar olduk, ayrıldık ırmak olduk
Şol akar sular olduk şükür Elhamdülillah...
Taptuğun tapusunda, kul olduk kapusunda
Yunus miskin çiğ idik, piştik Elhamdülillah...


Yunus Emre



ER YARIN HAK DİVANINDA BELLOLUR..

Gaflet ile Hakk’ı buldum diyenler,
Er yarın Hak divanında bellolur.
Ahret tedarikin gördüm diyenler,
Er yarın Hak divanında bellolur.

Kiminin adı sofu, kiminin derviş;
Derviş isen kardeş, takvaya çalış
Gizlice yollardan Sen Hakka eriş,
Er yarın Hak divanında bellolur.

Devletliyim deyü fakire gülme,
Gülüp gülüp kardeş, kem nazar kılma;
Ölüm vardır yahu, sen gafil olma;
Er yarın Hak divanında bellolur.

Fakiri sev, mala-mülke aldanma;
Fani cihan sana kalacak sanma.
Hakkın lutfuna koş, kahrına yanma.
Er yarın Hak divanında bellolur.




EY AŞIK-I SADIKLAR..

Ey aşık-ı sadıklar,
Gelin Allah diyelim
Bezm-i Hakk’a layıklar,
Gelin Allah diyelim.

Sübhanallah, Sultanallah.
Her derdlere derman Allah.

Varalım doğru raha,
Yüz sürelim dergaha,
Yalvaralım Allah’a
Gelin Allah diyelim.

Yolunda can verelim.
Lutf-u Hakk’a erelim.
Cemalini görelim,
Gelin Allah diyelim.

Dinlen Derviş Himmet’i
Tutun farzı, sünneti.
Ey Muhammed ümmeti,
Gelin Allah diyelim.




DİL HANESİ PÜR NUR OLUR..

Dil hanesi pür nur olur,
Envar-ı Zikrullah ile.
İklim-i dil ma’mur olur,
Mi’mar-i Zikrullah ile.

Her müşgil iş asan olur,
Derd-i dile derman olur,
Canın içinde can olur,
Esrar-ı Zikrullah ile

Gamgin gönüller şad olur
Dem-besteler azad olur
Gümgeşteler irşad olur
Asar-ı Zikrullah ile.

Zikreyle Hak’kı her nefes
Allah bes, baki heves..
Bes gayriden ümidi kes!
Tekrar-ı Zikrullah ile.

Gör ehli halin fırkasın.
Çak etti ceyb-i hırkasın,
Devr eyle Zikrin halkasın;
Pergar-ı Zikrullah ile.

Terk et cihan arayişin
Nefsin gider alayişin
Bul can-ı dil asayişin
Efkar-ı Zikrullah ile

Ahmed seni ikrar eder
Hem zikrini tekrar eder
İhlasını iş’ar eder
Eş’arı Zikrullah ile.




GAFLET UYKUSUNDAN..

Gaflet uykusundan yatar uyanmaz,
Can gözü kapalı gafilan çoktur;
Hak sözü dinlemez, asla inanmaz;
Kalbi çürük-fesat cahilan çoktur.

Kur’anla-sünnete vermez özünü.
Gaflet uykusundan açmaz gözünü,
Taştan katı-beter söyler sözünü,
Bed ameli-cahil, münkıran çokdur.

Bildiğinden şaşmaz, nasihat almaz;
Aslı münkir olan imana gelmez
Hakkını yitirmiş, kendine gelmez
Nefsiyle uğraşan pehlivan çokdur.

Nefis atına binmiş gezer boşuna,
Haksız olanların hakda işi ne?
İblis gibi düşmüş halkın peşine.
Şeytan dolabına aldanan çokdur.

Hak yolda herkesi, mest olur sanma;
Her kurban derisin post olur sanma.
Her yüz’e güleni dost olur sanma.
İçi kafir dışı müslüman çokdur.




DEMEDİM Mİ?

Güzel aşık cevrimizi
Çekemezsin demedim mi
Bu bir rıza lokmasıdır
Yiyemezsin demedim mi?

Yemeyenler kalır naçar
Gözlerinden kanlar saçar
Bu bir demdir gelir geçer
Duyamazsın demedim mi?

Aşıklar harabat olur
Hakkın katında kutlu olur
Muhabbet baldan tatlı olur
Doyamazsın demedim mi?

Çıkalım meydan yerine
Erelim Ali sırrına
Can-ü başı Hakk yoluna
Koyamazsın demedim mi?

Bu dervişlik bir dilektir
Bilene büyük devlettir
Yensiz yakasız gömlektir
Giyemezsin demedim mi?




ŞEM’A YANAN PERVANE

Şem’a yanan pervaneler
Gelsün beraber yanalım
Gelsün bir hoşça yanalım

Derde düşen divaneler.
Gelsün beraber yanalım
Gelsün bir hoşça yanalım.

Varın sorun şu bülbüle
Neden aşık olmuş güle
Anın için düşmüş dile

Gelsün beraber yanalım
Gelsün bir hoşça yanalım

Gel şehzadem gel sende yan!..
Yaş yerine dökelim kan
Hak didarın isteyen can

Gelsün beraber yanalım
Gelsün bir hoşça yanalım




CÜRMÜM İLE GELDİM SANA

Ey rahmeti bol padişah!
Cürmüm ile geldim sana
Ben eyledim hadsiz günah,
Cürmüm ile geldim sana.

Hadden tecavüz eyledim,
Derya-yı zenbi boyladım,
Malum sana ben neyledim.
Cürmüm ile geldim sana.

Senden utanmadım heman.
Ettim hata gizli ayan.
Vurma yüzüme, el’aman!
Cürmüm ile geldim sana.

Aslım çü bir katra meni.
Halk eyledin andan beni
Aslım deni, fer’im deni,
Cürmüm ile geldim sana.

Gerçi kese fısk-u fücur,
Ayb-ü zelel çok her kusur,
Lakin senin adın Gafur,
Cürmüm ile geldim sana.

Zenbim ile doldu cihan,
Sana ayan zahir, nihan,
Ey lutfu bol, kahrı güzel!
Cürmüm ile geldim sana.

Adın senin Gaffar, iken.
Ayb örtücü Settar iken,
Kime gidem sen var iken,
Cürmüm ile geldim sana.

Hiç sana kulluk etmedim,
Rah-ı rızana gitmedim,
Hem buyruğunu tutmadım,
Cürmüm ile geldim sana.

İsyanda Kuddusi şedid,
Kullukta bir battal pelid,
Der: Kesmezim senden ümid,
Cürmüm ile geldim sana.



KAHRINDA HOŞ LUTFUNDA HOŞ...

Cana cefa kıl ya vefa
Kahrın da hoş, lutfun da hoş,
Ya derd gönder ya deva,
Kahrında hoş, lutfun da hoş.

Hoştur bana senden gelen:
Ya hilat-ü yahut kefen,
Ya taze gül, yahut diken..
Kahrında hoş lutfun da hoş.

Gelse celalinden cefa
Yahut cemalinden vefa,
İkiside cana safa:
Kahrın da hoş, lutfun da hoş.

Ger bağ-u ger bostan ola.
Ger bendü ger zindan ola,
Ger vasl-ü ger hicran ola,
Kahrın da hoş, lutfun da hoş.

Ey padişah-ı Lemyezel!
Zat-ı ebed, hayy-ı ezel!
Ey lutfu bol, kahrı güzel!
Kahrında hoş, lutfun da hoş.

Ağlatırsın zari zari,
Verirsen cennet-ü huri,
Layık görür isen nari,
Kahrında hoş, lutfun da hoş.

Gerek ağlat, gerek güldür,
Gerek yaşat gerek öldür,
Aşık Yunus sana kuldur,
Kahrında hoş, lutfun da hoş.




TENDE CANIM

Tende canım canda cananımdır Allah
Dilde sırrım sırda sübhanımdır Allah
Desti kudretle yazılmış yüzüne ayat-ı Hak
Gönlümün tahtında sultanımdır Allah
Cümle azadan gelir zikri enel Hak naresi
Cism içinde zar-ı efganımdır Allah
Geceler ta subh olunca inletir bu derd beni
Derdimin içinde dermanımdır Allah
Yere göğe sığmayan bir müminin kalbindedir
Katremin içinde ummanımdır Allah
Kisve-i tenden muarra seyreder bu gönlümü
Çarh uran abdalı uryanımdır Allah
Her kişiye kendinden akrab olan dost zatıdır
Ey Niyazi dilde mihmanımdır Allah




ZAHİD SULTANIM

Ben bu aşkın mecnunuyum
Hay benim Zahid Sultanım
Mah cemaline meftunum
Hay benim Zahid Sultanım

Sözlerin hep hakikattir
Tarikın hak şeriattir
Bilenlere ne devlettir
Hay benim Zahid Sultanım

Rasulün aşkına yandım
Aşkın şarabına kandım
Deli divaneye döndüm
Hay benim Zahid Sultanım

Hak bize vermiş bir nimet
Her insana olmaz kısmet
Efendime candan hizmet
Hay benim Zahid Sultanım

Sen gittin biz kaldık yetim
Himmet bizlere Efendim
Alemlere sultan sendin
Hay benim Zahid Sultanım




ŞEYHİM BALDIR

Ey Allahım beni senden ayırma
Beni senin didarından ayırma

Seni sevmek benim dinim, imanım
İlahi dinü imandan ayırma

Sararuben soldum döndüm hazana
İlahi hazanı daldan ayırma

Şeyhim baldır ben anın peteğiyem
İlahi peteği baldan ayırma

Şeyhim güldür ben anın yaprağıyem
İlahi yaprağı gülden ayırma

Ben ol dost bahçesinin bülbülüyem
İlahi bülbülü gülden ayırma

Balığın canını suda dediler
İlahi balığı sudan ayırma

Eşrefoğlu senin kemter kulundur
İlahi kulu sultandan ayırma




VARIP DERGAHINA

Varıp dergahına selam vereyim
Kabul eder ise ben de gireyim
Manevi murada anda ereyim

Varıp dergahına olayım direk
Aşk-ı peyman edip ikrarın verek
Şu benim derdime sultanım gerek

Varıp dergahına olayım maşa
Dilerim mevladan uzunca yaşa
Himmetini kesme ihvan kardaşa

Varıp dergahına edeyim hizmet
Sohbeti himmettir, himmeti izzet
Cümle alemlere ola kim rahmet

Varıp dergahına yüzler süreyim
Perdesin kaldırsa nurun göreyim
Şehadet şerbetin anda içeyim

Varıp dergahına dönsem pervane
Pervane gibi ben de yansam yare
Ya Rab koma bizi dareynde nare

Varıp dergahına olayım türab
Ayrı düşenlerin halleri harab
Ayırma bizleri o dosttan Ya Rab

Varıp dergahına olam bülbül
Gönüller bağının gülüsün gülü
Mevlam uzun etsin senin ömrünü

Varıp dergahına eyleyin ahid
Halimize cümle melekler şahid
Şu benim derdimin dermanı Zahid

Dergahın uludur Mevla katında
Alemlere rahmet yazar tacında
Bu fakir dervişler cümle yanında

Sultanlar sultanı benim efendim
Gidemem gayriye bağlandı bendim



GELİN EY KARDEŞLER GELİN

Gelin ey kardeşler gelin
Bu menzil uzağa benzer
Nazar kıldım şu dünyaya
Heman bir tuzağa benzer

Bir pirin eteğin tuttum
Ara beni deyüp gitti
Nice yüzbin günah ettim
Her biri bir dağa benzer

Ağla derviş Yunus ağla
Sen özünü Hakk’a bağla
Ağlar isen başına ağla
Elden vefa yoğa benzer




HAKK’I ZİKRET HER YERDE

Derman budur her derde,
Hakk’ı zikret her yerde,
Gaflet etme seherde,
Hakk’ı zikret her yerde:

Bu bir ihsan-ı hak’dır,
Kalben yanık feryatdır,
Hem nefisle cihaddır,
Hakk’ı zikret her yerde:

Kalbten pası pak eyler,
Siyah yüzü ak eyler,
Gönlü ferah-nak eyler,
Hakk’ı zikret her yerde:

Fena huylardan sakın,
İslam adabı takın,
Kemal bulsun ahlakın,
Hakk’ı zikret her yerde:

Tevbe edip günaha,
Yalvar ulu Allah’a,
Tertemiz çık sabaha
Hakk’ı zikret her yerde:




CAN-Ü GÖNÜLDEN SEVERSEN

Can-ü gönülden seversen
Yalvar kul Allah’a yalvar.
Maksuda ermek istersen,
Yalvar kul Allah’a yalvar

Yalvara gör hep yalvara,
Varmayasın yüzü kara,
Ümmet isen Peygamber’e,
Yalvar kul Allah’a yalvar.

Geceler uykudan uyan,
Gizli sırlar olsun ayan.
Mahrum olmaz Allah diyen,
Yalvar kul Allah’a yalvar.

Tanı sen kendini tanı,
Niçün yarattı Hak seni,
Düşünüben hatimeni,
Yalvar kul Allah’a yalvar.

Yunus zikredip hak deyü
Yürü maksudun dileyu,
İnileyu, hem ağlayu,
Yalvar kul Allah’a yalvar




DERVİŞ BAĞRI..

Derviş bağrı taş gerek,
Gözü dolu yaş gerek,
Koyundan yavaş gerek,
Sen derviş olamazsın

Sen Hakk’ı bulamazsın
Ya Mevlam Hu Mevlam
Aşkın bize ver Mevlam

Doğruya varmayınca,
Mürşide ermeyince,
Hakk nasib etmeyince,
Sen derviş olamazsın

Dövene elsiz gerek
Sövene dilsiz gerek
Derviş gönülsüz gerek
Sen derviş olamazsın

Ele geleni yersin,
Dile geleni dersin,
Böyle dervişlik dursun
Sen derviş olamazsın

Şeyhim sözleri Hakk’tır
Asla hilafı yoktur
Senin inadın çoktur
Sen derviş olamazsın

Derviş Yunus gel imdi
Ummanlara dal imdi
Ummana dalmayınca
Sen derviş olamazsın




AĞLA GÖZÜM AĞLA.

Ağla gözüm ağla gülmezem gayrı,
Gönül dost’a gider gelmezem gayrı,
Ne gam bu dünyada bin kez ölürsem,
Anda ölüm olmaz ölmezem gayrı.

Tatlı canım yansın aşkın od’una
Aksın kanlı yaşım silmezem gayrı,
Ben yandım aşk ile ta kül olunca,
Boyandım rengine solmazam gayrı.

Beni irşad eden mürşidi kamil,
Yeter bir el dahi almazam gayri.
Varlığı yokluğa değişmişem ben,
Bu gün cana başa kalmazam gayrı.

Faniden bakiye göç eyler olduk,
Yöneldim şol yola dönmezem gayri,
Muhabbet bahrının gayyası oldum.
Gerekmez ceyhuna dalmazam gayrı.

Dilerim fazlından ayırmasınlar,
Hocam senden özge sevmezem gayrı.
Yunus bunu söyler aşkın dilinden,
Gerçek aşık isem ölmezem gayrı.




BÜLBÜLLER NAZDA

Bülbüller nazda
Güller niyazda
Söyle namazda
Elhamdülillah

Koşuşur herkes
Duyulur bir ses
Der ki her nefes
Elhamdülillah

Dilimde Kur’an
Virdim her zaman
Tesbihim her an
Elhamdülillah

Kalbimde iman
Gönlümde sultan
Elimde ferman
Elhamdülillah




BANA ALLAHIM GEREK

Neyleyeyim dünyayı,
Bana Allahım gerek,
Gerekmek masıvayı,
Bana Allahım gerek,

Ehli dünya dünyada,
Ehl-i ukba ukbada,
Her biri bir sevdada,
Bana Allahım gerek.

Dertli dermanın ister,
Kullar, sultanın ister,
Aşık cananın ister,
Bana Allahım gerek.

Bülbül güle karşı zar,
Pervaneyi yakmış nar,
Her kulun bir derdi var,
Bana Allahım gerek.

Beyhude hevayı ko,
Hakkı bulagör yahu
Hudai’nin sözü bu,
Bana Allahım gerek...