AMERİKA İZLENİMLERİM

Kadın Ve Aile Ekim 1997

Prof. Dr. M. Es'ad COŞAN

97 Mayıs ayından beri İsveç, Danimarka, Almanya, Hollanda gibi Avrupa ülkelerinde bulunuyordum. İhvanımızı, samimî kardeşlerimizi ziyaret edip onları, İslâm için daha çok çalışmaya, teşkilâtlanmaya, cemiyetler, camiler, mektepler kurmaya; kendilerini ve ailelerini daha iyi müslümanlar olarak yetiştirmeye teşvik eyledim, durdum; Rabbim tebareke ve taâlâ cümleye gayret, kuvvet, hikmet, metanet ihsan eyleyip, her türlü hayrlara muvaffak buyursun. İnşaallah yakın zamanda büyük ve müjdeli gelişmeler olacak!

Şimdi Amerika'dayım. Burası biz müslümanlar için çok önemli bir ülke. Amerika'yı tanımakta, Amerika'daki geniş imkânlardan faydalanmakta çok geri kalmışız, maalesef! Buraya özel bir ilgi ve ihtimam göstermemiz şart. Geçtiğimiz günler Boston şehrine gittim; sırf bu şehirde 70 kadar üniversite olduğunu söyledikleri zaman çok şaşırdım; başta meşhur Harvard ve M.I.T (Massachusetts Institutie of Technology) olmak üzere birçok seçkin ilim ve araştırma müessesesi... Hemen bazı kardeşlerime burada kalıp çalışmalarını söyledim, bir çalışma ve irtibat bürosu kursunlar, bir cami yeri araştırsınlar, bir yurt yapsınlar diye... 21'inci yüzyıla girerken mutlaka bilimle el ele olmamız lâzım, bilimsel gelişmeleri yakından izlememiz gerekli; hepimiz sımsıkı ilme, irfana, îmana sarılmalıyız ki güçlü olalım,, felah bulalım, maddi manevi sıkıntı ve dertlerden kurtulalım.

Çocuklarımızı çok iyi yetiştirmeli, en yüksek seviyeli eğitim kurumlarında okutmalı; âlim, fâzıl, kâmil, edip, zarîf, bilgili, görgülü, terbiyeli, çağdaş, dindar, ülkücü, mücahit, uyanık, zeki, ciddî, yararlı kişiler olarak yetişmeleri için her türlü tedbiri almalı, her türlü feragat ve fedakârlığı göstermeliyiz. Bunun için yurtdışına açılmamız, önemli ülkelerde bize yararlı şubelerimizi açmamız, bunları güzel çalıştırmamız zorunlu. Sonunda böyle çalışmalar bize çok büyük faydalar, kârlar sağlayacak, camiamızı kuvvetlendirecek, yüzümüzü güldürecek.

Devletimizi çok büyük iç ve dış tehlikelerle karşı karşıya görüyorum, içim sızlıyor, çok üzülüyorum. Siyasetçilerimize, yöneticilerimize Allah akıl, fikir, ilim, irfan, iz'an, insa versin! Maalesef çok çağdışı kararlar alıyor, çok tahripkâr, çok zararlı işler yapıyorlar; çok ters, çok lüzumsuz, çok fuzuli, çok boş çalışmalarla oyalanıyorlar, çok çağdışı kalmışlar, millete, halka, ülkeye çok az hizmet etmişler; koskoca bir devlet-i aliyye iken bizi fakir, zayıf, güçsüz, itibarsız, geri bir hale düşürmüşler.

Buralarda ise, ülkeye ve halka çok güzel hizmet edilmiş, çok çalışılmış, çok emek harcanmış: geniş kat kat yollar, muazzam binalar, muhteşem köprüler, güçlü kuruluşlar, uluslararası şirketler, sayısız içtimaî, dinî, ilmî, terbiyevî, insanî dernekler, uçsuz bucaksız ormanlar, tarım alanları, sonsuz imkânlar, rahatlıklar, âletler, cihazlar... İnsanlar mutlu, halk müreffeh, ülke zengin, din saygın, kişiler özgür... Burada polis vukuat yok iken, durup dururken kimlik soramazmış, bu insan haklarına, haysiyetine aykırı imiş, kimse kimsenin dinine, inancına saldıramazmış... Herkes istediği gibi giyiniyor, istediği gibi davranıyor. Saçlı, saçsız, dazlak, kısmî traşlı, sakallı, siyah, beyaz, sarı, kırmızı her tür insan, her tür anlayış, her çeşit medeniyet var, herkes işinde gücünde, keyfinde, zevkinde... Gelsin bizim zorbalar, yasakçılar, laikler, devrimciler, ilericiler görsünler, asıl devrim, asıl ilericilik, asıl çağdaşlık, asıl özgürlük, asıl laiklik ne imiş, nasılmış anlasınlar!

Burada, 50 tane farklı ülke federal bir devlet (USA) olarak birleştirilmiş, kendi iç yönetimleri, kanunları, kararları farklı. Kimisinde kumar, içki yasak; kimisinde çok kadınla evlilik kanunen serbest, kimisi tamamen dinî inançlara göre yönetiliyor, aralarındaki farklara göz yummuş, akıllıca birleşmişler.

Biz komşularımızla, eski eyalet ve vilâyetlerimizle niye hâlâ iyi ilişkiler içine giremiyor, işbirliği yapamıyor, birleşemiyoruz? Niye sınırları demirperde gibi kapamış, ticarî, iktisadî, beşerî, dinî ilişkileri kısıtlamış veya yasaklamışız? Bu akıl almaz, mantığa uymaz acaip çelişkiler, yobazlıklar, tutuculuklar, inatlar, saplantılar, yasaklar, çağdışılıklar ile nasıl kuvvetleneceğiz, büyüyeceğiz, ilerliyeceğiz, yükseleceğiz?

Bari bu gerçekleri görenler birleşsin, işbirliği yapsın; şu dinsiz, densiz, bencil, arsız, yüzsüz, hırsız, köksüz, soysuz zihniyetten halkı ve ülkeyi kurtarsın; aydınlığa çıkarsın; şu çilekeş, aziz ve asîl milleti mutlu ve bahtiyar eylesin.

Allah'tan korkan, sorumluluk duygusu taşıyan, imanlı ve iz'anlı herkesi göreve ve fedakârlığa, akla ve mantığa, ilim ve irfana, vicdan ve insafa davet ediyorum. Acilen ve serîan!.. Yoksa korkarım ki batacak ve parçalanacağız.