DIŞ POLİTİKADA YENİ ÇIĞIR AÇMAK
Prof. Dr. M. Es'ad COŞAN
İslâm sevgi ve merhamet dinidir; bizi müslüman yaratan ve yaşatan Allah'a sonsuz şükürler, hadsiz hesapsız hamd ü senâlar olsun!
Peygamberimiz Muhammed-i Mustafâ Efendimiz Hazretleri de çok raûf, çok rahîm çok müşfik, çok cömert, çok iyilmiksever idi; çok sakin, çok afvedici, çok sabırlı, çok olumlu idi, sallallàhu aleyhi ve âlihî ve sahbihî ve men tebiahû bi-ihsânin ecmaîn, ve selleme ve barike teslîmen kesîren ilâ yevmid-dîn!
Biz bütün insanların iyiliğini istiyoruz, bütün mü'minleri kardeş biliyor, seviyor, sayıyoruz.
Yaptığımız toplantılar, ilmî çalışmalar, konuşmalar, yazdığımız yazılar incelenirse görülecek ki: Yıllardan beri kardeşliği, sevgiyi, dostluğu savunuyoruz. Bu konuda vakıflar, dernekler kurduk; birçok faaliyetler icrâ ettik; insanlar arasındaki sun'î, zoraki, zararlı ayırım ve ihtilâfları kaldırmaya var gücümüzle çalışıyoruz.
Gür sesle söylüyoruz ki siyasette de dostluk ve kardeşliğe önem vermeliyiz, komşu ülkelerle iyi geçinmeliyiz, onlara her yönden faydalı olmaya çalışmalıyız.
Meselâ İran ile birçok müşterek yanlarımız, dostluk ve işbirliği kurma imkânlarımız var. İran'ın yarıya yakın ahalisi Türk; tarihte birlikte yaşamış, beraber devlet kurmuş ve yönetmişiz. Türkçemizde pek çok Farsça kelime var, eski edebiyatımız İran dil ve edebiyatıyla çok içli dışlı. Birçok Türk yazar ve şair o dil ile eser yazmış, o dili konuşmuş. Arşiv vesikaları, kütüphanelerimizdeki yazma eserler o dilden... Farsçayı bilmeden eski muhteşem kültürümüzü anlamamız ve kavramamız mümkün değil!
İran bizi Orta Asya'ya, Türk halklarına, Güneydoğu Asya müslüman ülkelerine bağlayan kilit ülke. Kalkınma, ulaşım, ticaret, sanayi, eğitim, kültür, savunma, korunma bakımlarından işbirliği yapmak zorundayız. O bize muhtaç, biz ona!
Batılılar korkuyor, çekiniyor, istemiyor, sevmiyor diye niçin İran'ı dışlayalım, defterden silelim?! Hem Batı niye İran'a düşman? İran'ı yıllarca sömüren o, İran'a en büyük kötülüğü yapan o. Bir de kalkmış düşmanlık ediyor, karalıyor, kötülüyor! Hem suçlu, hem güçlü! Usta hırsız misali ev sahibini bastırmağa çalışıyor.
Batı'nın çirkin iftiralarına aldanmayalım, iğrenç politikalarına kanmayalım, onlar bizi birbirimize düşürüp kırdırmak; sonra da bakıp gülmek, alay etmek, kendi sömürüsünü devam ettirmek istiyor.
Dış politikada anlamsız inat ve taassuba yer vermeyelim, körü körüne Batı'ya tâbi olmayalım. Biz hür, şerefli ve izzetli bir ülkeyiz. Millî ve dînî menfaatlerimizi gözardı etmemeli, elimizdeki avantajları elden kaçırmamalıyız.
İran ve diğer müslüman komşu ülkelerle bölgesel, özel ve daha candan ilişkiler kurmak, dünya üzerinde yepyeni ve dosdoğru bir hak düzeni tesis etmek için işbirliği yapmak konusunda canla başla çalışmaya devam edelim.
Çünkü tüm insanlığın maddeten ve mânen kurtuluşu bize ve bu işbirliğine bağlı; çünkü kapitalist, komünist, materyalist, dinsiz, sevgisiz, merhametsiz insanlar insanlığı felâkete sürüklüyorlar.
Kadın ve Aile, Ağustos 1996