İKTİSADEN İÇİNE DÜŞÜRÜLDÜĞÜMÜZ VARTADAN KURTULUŞ ÇARELERİ...
Prof. Dr. M. Es'ad COŞAN
MEarek zilhicce ayındayız, nasib olanlar hacca gidiyor; kalanlar için de bu ayın ilk on gEEçok sevaplı ve kıymetli; oruEtutarak, çeşitli hayrat ve ibadât Etâatlerle değerlendirilecek mEtesnâ gEler bunlar...
Allah-u Taâlâ Hazretleri cElemizi nevm-i gafletten îkaz eyleyip, her tElEhayırları işlemeğe muvaffak kılsın...
Bu aydaki ıyd-i adhâ, yâni kurban bayramı, cEle Emet-i Muhammed SAS için gerçek bir sEûr ve saadet mebdei olsun... ErhamE râhimîn olan Rabbimiz bu bayramla mEmin ve mElEan kardeşlerimizin tE acılarını dindirsin, dertlerine çareler ihsan buyursun... MEahid kardeşlerimizi mEyyed ve muzaffer, mansur ve gàlip; zâlim kâfirleri de kahr u mahv u mahzûl Eperişan eylesin... Amin, bi-hEmeti esmâihil-hEnâ ve habîbihil-mEtebâ sallallàhu aleyhi ve âlihî ve selleme teslîmen kesîrâ!..
Gerçek mEinlerin feraseti, yani derin ve doğru sezgisi ve kerameti vardır; karşısındakinin içyEEE gizli maksadını anlar; yapılan hile ve oyunları sezer, gereken tedbirleri alır.
Bilen bilir ki bugE iman ile kEE arasında, mEminler ile gayrimElimler mâbeyninde amansız ve acımasız bir mEadele sEEor. Kâfirler zulE ile, çok çirkin ve iğrenEmetodlarla, gayr-i insânî ve gayr-i medenî, hunhar ve gaddar usElerle çalışıyor; kendilerinin koyduğu değer hEElerini bile çiğniyor, Allah'ın elîm ve mEhiş azabına uğramalarına sebeb olacak din ve iman, ahlâk ve insaf dışı işler yapıyor. Yani --onların din ve medeniyet anlayışlarına da aykırı şekilde-- dEyayı fesada verip, milletleri birbirine kırdırıp, hukuku ve huzuru ihlâl, sulh u sEûnu târumâr, masum insanları bîzar ediyorlar.
Bu zalim kâfirlerin en başta gelen hedefleri mElEanlar. Biz TEkiyeliler de hem mElEan olduğumuz için hem de dEyanın her yerindeki mazlum ve mâsum mElEanları var gEEEle korumağa çalıştıEmızdan, onların en çok korktuğu, en bEE hasımlarıyız. Bizi alt etmek için asırlardır çalışıyorlar; gayelerine ermek için her tElEhile ve şeytanlığa başvuruyorlar.
İlk amaçları bizi, imandan ve İslâm'dan koparıp uyuşturmak; kendi batıl ve iğrenE kalleş ve iki yElEkEtElerine göre yetiştirip eritmek. Onun için hem kendileri hem de içimizdeki ajan ve uşakları dâimâ dinimize saldırır dururlar.
Buna karşı biz ne yapmalıyız?..
YEe dinimizi çok iyi öğrenmeli, Kuran-ı Kerim ahkâmına tam uymalı, ResûlElah'ın sEnetine sımsıkı sarılmalı, evlatlarımızı çok temiz mElEanlar olarak yetiştirmeli, onları kaptırmamalı, kendi dînî ve millî kEtEEEEhayatımıza, Ekemize ve tE dEyaya hakim kılmağa gayret etmeli; irşad, tebliEve cihada çok önem vermeliyiz.
İkinci amaçları; mElEanları tefrikaya dEEmek, birbirine kırdırmak... İşte; İran-Irak, Irak-Kuveyt, Kuzey Yemen-GEey Yemen harpleri, işte birbirine dEen Afgan mEahidleri(!), işte; Doğu Anadolu'daki TEk-KEt meselesi, işte matbuattaki ilerici-gerici, sEnî-alevî ayırımı...
Bu çirkin ve zalim metoda karşı biz, Kur'an'ın emrine dönmeli, tE mElEanlar kardeş olarak yaşamalı, birbirimize asla silah çekmemeli, kışkırtıcı ajanları susturup bertaraf etmeli, hem yurt içinde, hem yurt dışındaki dindaş ırkdaş ve gönEdaşlarımızla birleşip bEEleşmeye, destekleşip yardımlaşmaya çok bEE önem vermeli, bu uğurda çok gayret gösterip çok para ve mesâi harcamalıyız.
Onların EEcEamaçları da bizi iktisâden fakir dEEmek ve çökertmektir. ÇEkEher tElEhizmet ve hamle, çalışma ve ilerleme, yardım ve destek, hayır ve hasenat ve yEselme para ile oluyor; devletler mâlî ve iktisâdî yönden kuvvetli olursa ayakta dik duruyor, halklar refaha eriyor, nesiller bilgili yetişiyor, gerekli yatırımlar yerinde ve zamanında yapılıyor, Eke ilerliyor ve yEseliyor. Aksine mâlî ve iktisâdî yönden durumu bozulan devletler geriliyor, Eke çökEor, hatta esarete dEEor.
Onun için son gElerde Ekemizin ekonomisiyle oynanmaya başlanmıştır. Çok iyi biliniz ki, bu bir savaş taktiğidir. GElEve kuvvetli bir TEkiye istemeyenler bizi iktisâdî yönden çökertmeğe çalışıyor; bunun arkasından Ekenin bölEE parçalanmasını getirmek istiyorlar. Yönetimde ve içimizde aEgözlEEleri ve maddî ihtirasları yEEden bu işe doğrudan veya dolaylı yoldan bulaşanlar, Ekemize en bEE kötEEEyapıyorlar. Bu dalavereleri planlayanlar gayrimElimler ve vatan hainleridir; tarih onları lânetle anacak. Devletin ilgili bölElerinin onları bu gözle, amansız bir takiple takip edip yakalaması, en şiddetli şekilde cezalandırması, haksız kazandıkları tE maddî varlıklarına --hileli yollarla başkalarına satmış görEseler bile-- hemen el konulması, zararın mâsum ve bîçare halktan değil, aEgözlEvurgunculardan Ekarılması mutlaka gereklidir.
Devlet bunları yaparsa, yapadursun; peki biz şahsen ne yapmalıyız?
1. Suçluları dikkatle takip etmeli, iyi ve tam teşhis eylemeli, cezasının mutlaka verilmesini sağlamağa destek olmalı, isimlerini asla unutmamalı, yeri gelince onlardan nasıl hakkımızı alacaEmızı iyi planlamalıyız.
2. Maddî varlık ve millî gelirlerimizin azaltılıp kEEtEmesine, çar çur edilip yağmalanmasına asla mEaade etmemeli, bu yolda alınmak istenen sinsi kararlara şiddetle ve birlikte karşı Ekmalıyız.
3. Birikim ve tasarruflarımızı korkunErakamlı enflasyon canavarından şahsî tedbirlerle korumak zor olacaEndan, birleştirmeli ve ekonomiyi çok iyi bilen ve takip eden idareci kardeşlere teslim etmeliyiz; yani, ya gEel kâr getirmekte olan mevcut şirketlerimize, ya da yeni şartlara göre kuracaEmız mEsseselerimize ortak olmalıyız.
4. Asla yabancı döviz kullanmamağa, bunun yerine geçerli mal veya altın, gEE almağa, yatırım yapmağa çalışmalıyız. Meselâ; bu gE tahmînî hesaplara göre, sırf dolardan dolayı ABD'ye yılda iki milyar dolar (70 trilyonTL) menfaat sağlanmış oluyor. GörE ki ne mEhiş bir aldanma ve sömEEme! (Aynı miktarı Suud riyali olarak saklasaydık, aynı menfaat Suudi Arabistan'a gidecekti.)
5. İhraca yönelik Eetim ve imalat yapmağa, ithalatımızı mEkE olduğu kadar kısmağa, yabancı mal (hele dEman milletin malını) kullanmamağa azami dikkat ve gayret göstermeliyiz. DEmandan aslâ mal almamak, ona verebileceğimiz en bEE cezadır, bunu hiEunutmayalım.
6. Satışa Ekarılan devlet fabrika, tesis, teşekkE ve mallarını asla yabancılara sattırmamağa, olanca gEEEle bu durumu engellemeğe ve mEkEse birleşerek onları kendimiz almağa çalışmalıyız. (Son devalEsyonlarla o malların fiyatı yabancılara Ete bir fiyatına indirilmiş yani onlara %65 tenzilat yapılmış oldu, belki bu da bir oyun ve hainliktir. Ayrıcı şimdiye kadar satılanlardan devlet fevkalâde az menfaaat sağlamış, gelen paranın %90-95'i aracı firmaların cebine girmiş de deniliyor.)
GözEEEdört aEn, Allah cElemizi her tElEhayırlara muvaffak eylesin!..
Kadın Aile, Mayıs 1994