ZALİMLERE KARŞI TEDBİRLER

KADIN VE AİLE KASIM 92

Sırp vahşet ve mezalimi, günümüz müslümanları için müthiş bir ibret, elim bir ihtar ve feci bir ikazdır. Dileriz ki bu korkunç trajedi, tüm İslam aleminin uyanmasına ve birleşmesine vesile olsun!

Japon İmparatoru Hirohito, İkinci Dünya harbinde Hiroşima ve Nagazaki'ye atom bombaları atılıp, bunlardan sonra artık başşehir Tokyo'nun bombalanacağı Amerika tarafından bildirilince, mecburen mağlubiyeti kabul etti ve teslim olmağa rıza gösterdi; ama Japonyalılara yaptığı hitabede:

"Asıl savaş şimdi başlıyor".. dedi.

Japonlar o günden bugüne bu işaretin istikametinde çalıştı, güçlendi, cihanın dört bir yanına, Avrupa'ya hatta bizzat Amerika'ya hul(l ve nüfuz etti, adeta onu içten fethetme durumuna geldi.

Aynı şekilde Hitler Almanya'sı, Müttefikler tarafından taş üstünde taş bırakılmayacak şekilde tahrip edilip yenildikten; Doğu ve Batı olarak ikiye ayrıldıktan, bazı bölgeleri ve şehirleri düşmanları tarafından paylaşıldıktan 40-50 yıl sonra yine belini doğrulttu; birliğini sağladıktan başka, genişleme çalışmalarına adeta eski Roma-Germen İmparatorluğunu yeniden kurma çalışmalarına girişti.

İsl(m tarihinde de şanlı bir Bedir zaferinden sonra hüzünlü bir Uhud harbi olmuştur. Allah (c.c.), nice nice gizli hikmetleri ve esrarlı ibretleriyle müslümanları böyle imtihan eder; bazan başarı bazan akamet, bazan zafer bazan hezimet, bazan zenginlik bazan fakr u zaruret, bazan şevket ve izzet, bazan mağlubiyet ve mezellet tattırır. Bazan ikbal nasib eder bazan idbara düşürür, ama bu sonunda hüs-i akibet ve misk-i hitam, dünya ve ukbada ihsan ve ikram ehl-i iman ve İslam'a olacak; kafir ve zalimler iki cihanda da ettiklerinin ceza ve belasını bulacaklardır.

Evet! Maalesef gayrimüslim dünya görülüyor ki, manevi yönden pek ilerlememiş! Eski çağların ilkellik ve gaddarlığını, Roma arenalarında zavallı esirleri arslanlara parçalatan vahşetini, engizisyonlardaki mutaassıp kin ve zorbalığını, zindanlardaki sadist ve merhametsizlik ve zalim işkenceciliğini bırakmamış!

Hristiyan devletler Sırpların vahşetine gizli toplantılarda yeşil ışık yakmışlar, müslüman nüfusu kıra kıra yüzde on'a indirmesini kararlaştırmışlar, onlar ise daha da ileri giderek sıfıra indirmek niyetinde; anne ve babaları hunharca öldürüyor, koyunlar gibi bıçakla boğazlıyor, etlerini kuşlara beyinlerini köpeklere yediriyor, ağızlarına hortumla benzin sıkıp cayır cayır yakıyor, savunmasız kızlara tecavüz edip göğüslerini kesip kökten koparıyor, gözleri ve dizleri oyuyor; öksüz kalan çocukları Hristiyanlaştırılmak üzere mal bulmuş mağribi gibi yağmalanıyor. Cesetler nehirlerde yüzüyor. Kış, kar, soğuk, açlık, korku, işkence, ambargo, muhasara, acı, ölüm... İşte 20. Yüzyıl sonu Avrupa'sında insanlık ve medeniyetin yüz karası korkunç manzara!

Sorumlular: İrili, ufaklı tüm süper devletler, hain ve hilekar politikacılar; sinsi ve kindar papazlar; gözü dönmüş, gaddar çeteciler; insanlıktan çıkmış reaksiyonsuz, acımasız, merhametsiz halklar...

AT'de (Avrupa Topluluğu adlı siyasi beraberlik, tek devlet olma projesi) bu kafadaki devletler ve halklarla mı birleşilecek?!!

Ey Müslümanlar! Uyanın ve iyi bilin ki:

Bunlar sizleri de, fırsat buldular mı aynen böyle keserler; yerlerinizi, yurtlarınızı, mallarınızı yağmalarlar; ocaklarınızı söndürürler, masum yavrucuklarınızı Hristiyanlaştırırlar; ülkenizi parça parça böler katliamdan geriye kalanlarınızı köle edinir, parya işçi olarak kullanırlar.. Derdinizi kime anlatacak, adaleti kimden bekleyeceksiniz?!! Yakanızı bir kaptırdınız mı, sonra bir daha nasıl kurtaracaksınız?!!

Bıçak kemiğe dayanmış, yüze gülüp arkadan kuyu kazanlar ile hainlerin, ajanların maskeleri düşmüştür. Müslümanlar hiç vakit geçirmeden alimleri ve imanları ışığında ve Allah rızası yolunda birleşmeli, her yönden hazırlıklı ve organize olmalıdır. Bu arada:

Tüm dünya üzerindeki mazlum ve mağdur müslümanlara sahip çıkacak; politik, askeri, ekonomik her türlü desteği sağlayacak müessir bir organizasyon derhal kurulmalıdır.

Müslüman halklar ve fertler, zalim ve katil düşmanlara karşı kendi çaplarında yapabileceği her türlü engelleme, protesto, boykot ve caydırıcı tedbiri düşünmeli ve uygulamalıdır.

Müslüman ülkelerin devlet yöneticileri, müslüman katliamlarını planlayan devlet ve teşkilatlara karşı ciddi ikaz, caydırma ve gerekirse müdahale imkanlarını birleştirmeli ve harekete geçirmelidir.

Zalim ve katiller, müsebbis ve suçlular isim isim tesbit edilmeli, fişlenmeli ve cezalandırılmaları için gereken herşey yapılmalı, mazlumların ahı ve masumların kanı yerde kalmamalı, kötülük eden ettiğini karşılığını mutlaka bulacağını bilmelidir.

Ta ki bu çekilen çileler son bulsun; istiklal ve hürriyetlerimiz emniyete alırsın, nesillerimizin istikbali garantili aydın olsun, mazlum ve müstad'af halkların yüzü gülsün; sanların huzuru içinde varalım, iki cihanda bahtiyar ve berhudar olalım!