YAPTIĞINIZ AYIP VE GÜNAHTIR BEYLER!

KADIN VE AİLE KASIM 89

İslam terbiyesi almış küçücük bir çocuğa bile sorsanız: "en çok kimi seviyorsun?" diye, derhal "Allah'ı seviyorum" der. Dünya üzerindeki yüz milyonlarca Müslüman da aynen bu inanç, duygu ve kanaat üzerindedir; çünkü Allah sevgisi, İslam dininin direği, özü, esası, can ve ruhudur; Müslüman Allah yoluna gözünü kırpmadan canını bile verir, şu kara toprağa "bir gül bahçesine girercesine" girmeğe can atar, şehidliği en büyük rütbe ve paye bilir, bizde anneler çocuklarını bu edeal ile yetiştirirler. "sütüm sana helal olmaz, saldırmazsan düşmana.." diye diye büyütürler.

Bugün, vatanımızda, şu topraklar üzerinde, huzur ve rahatla yaşayan, keyif çatan herkes hürriyet ve istiklanini İslam'a ve müslümanlara derinden derine borçludurlar. Eğer hain veya nankör veya gayri müslim veya vefasız değillerse, kültürümüzün temeli ve asıl mayası olan İslam'a, kurtuluşumuzun kardosu olan sarıklı mücahidlere; kahraman şehitlere; sırtında mermi taşıyan al yüzlü başörtülü, şalvarlı, çarşaflı ana ve bacılara saygı ve minnettarlık duymak zorundadırlar. Bu, birkaç yere onlar için anıt dikmekle bir kaç anma günü nutuk etmekle bitmeyen, ödenmeyendaimi bir borçtur.

Ayrıca herkesin bildiği bir gerçektir ki yaşayan Türkiye halkının % 99'u Müslümandır; Anayasa ve diğer kanunlar, kimsenin inancından ve vicdani kanaatından dolayı kınanmıyacağını söyler; kimse kimseye dini inancından dolayı baskı yapamaz.

Hal böyle iken geçtiğimiz cumhuriyet Bayramı günü müstehcen yayınlarıyla tanınmış bir gazetenin ilk sayfa başlığında şu sözler yazılıyordu: "Ata'yı sevseydiniz başınızı böyle örtmezdiniz?!!!"

Bu şaşakınlar hiç Zübeyde Hanım'ın resmini görmediler mi? Bu diplomalı cahiller hiç Latife Hanım'ın fotoğraflarıyla karşılaşmadılar mı? Onların mantığını uygulasak, "anası Zübeyde hanım da. Karısı Latife Hanım da Ata'yı sevmiyormuş" diye bir hükme varmak gerekecek. Yoksa, "onlar örterse örter, kabahat olmaz; ama şimidiki üniversiteli imanlı aydın, çalışkan hanım kızlar örtse büyük suçtur" mu demek istiyorlar! Böyle hürriyet anlayışı mı olur? Hem de o saçma sözü sarf eden bir avukat kadınmış. Yazıklar olsun onun hukuk anlayışına! Hürriyetlere karşı bir hukuk, halka karşı bir devrimbazlık, dine karşı baskı ve zorbalık, insan haklarına karşı bir "aydın"lık! Yirminci yüzyılın sonlarında mıyız, orta çağda mı; hür cve demokratik bir ülkede miyiz, demirperde gerisinde mi: Müslüman bir diyarda mıyız, kafiristanda mı?!!

Kendi ülkemizde varlıklarını bize borçlu olanlar, bizim sağladığımız istiklal ve hürriyetlerden, rahat ve nimetlerden faydalananlar, şimdi kalkmış bizim kıyafetimize, hürriyetlerimize, inançlarımıza, zevklerimize, sevgilerimize sataşıp saldırıyorlar. Bu ne cür'et, bu ne küstahlık; bu ne menfur zihniyet!

Ata'yı kalkan yapacak, halkın inanç ve hürriyetlerine sataşacak, milletin aziz ve temiz dinini bırakmasını, inancına aykırı bir işi yapmasını devrimler namına ondan talep edeceksin: olacak işi mi bu? Sen komünist misin, misyoner mi, anarşist mi? Be zavallı..

Yoksa sizin asıl göreviniz ve gizli maksadınız: kahir ekseriyetteki dindar halk üzerinde illed de bir Atatürk düşmanlığı uyandırmak, ilerici ve gerici diye kamplara ayırarak halkı birbirine karşı kışkırtıp düşman etmek çarpıştırmak birlik ve beraberliğimizi dağıtmak mı?

Ne diye her vesile ile İslam'a, Müslmünlara inanç ve ibadetlere sataşıp duruyor sunuz?

Yaptığınız uygarlık namına çok ayıp, din namına da pek büyük bir günahtır, beyler!