BİR İSLAM DÜŞMANINA

İSLAM, EYLÜL 88

İlerici gazetelerde zaman zaman yazılarını okurum yine kalkmış İslâm dinine fena halde çatmışsın. Bazı yazar yoldaşların da mal bulmuş mağribi gibi seninmalzemeni almış reklam edip halka tanıtıyor, güya bilimselliğini (!) övüyor. Düzeni iyi kurmuşsunuz, iyi paslaşıyorsunuz yani!

Haksız yere, İslâm'a neden bu denli düşmansın? Belki Moskof, belki Ermeni, belki Dönme kökenlisin; kim olduğunu, hangi soydan geldiğini araştırmak lazım; bu, hangi ideolojiyi hizmet ettiğinin hangi sebebe dayandığını anlamaya ışık tutabilir.

Şu asıl ve necip millet, iki üç asırlık nice darbeler yemiş, nice haksızlıklara uğramış, iyilik ettiği, koruduğu azınlıklardan nice ihanet görmüş, nice toprağını kaybetmiş, nice diyarda nice katliama uğramış; sen bunların hepsinden geçiyorsun, bunların suçlarına göz yumuyorsun da, gelip bu masum milletin temiz inancına sataşıyor, ona bir darbe de sen vuruyor, onu bir yönden de sen yıkmaya çalışıyorsun. Yazıklar olsun sana! Şu milletin verdikleri, yerdikleri sana haram zıkkım olmaz mı!

Eğer ille de kendi öz ihtisas dalının dışına çıkıp dinlere çatacaksan, niye hurafelerle dolu Hrıstiyanlığa, Yahudiliğe çatmazsın. Papazları, hahamları darıltmaktan mı korkuyorsun? Halbuki zaman zaman AmerikaDa yaşıyor, onları iyi tanıyorsun. yoksa orada gördüğün fikir hürriyeti ve kadın-erkek eşitliği, insan haklarına saygı vs. onların dinlerinden mi geliyor diyeceksin! Adam mı kandırıyorsun, Ortaçağ kilise tarihini hiç okumadın mı, Avrupa'da yakın zamanlara kadar kadının nasıl horlandığını, ezildiğini, haklardan yoksun yaşadığını bilmez misin?!

Kadın haklarını korumağa bu kadar hevesli isen yoldan çıkan, kötü yola düşen kadınları korumağa, kurtarmağa çalışsan ya! O zaman tesettürü, namusu filan savunmak gerekir diye mi korkuyorsun: Yoksa hovardaların işleri sekteye uğrar da sana darılırlar diye mi çekinmektesin!

Sen kendini hür fikirli, hür vicdanlı bir aydın gibi görüyor ve göstermeye çalışıyorsun. Biz de bilim adamıyız, gerçek bilimsel üslûbun, davranış olgunluğunun ne olduğunu görmüşüz, biliriz; sen de , ölçülü bir gayrimüslimde bulunabilecek terbiye ve nezaket yok, sen hınçlı ve kindar bir saldırgansın, ciddi bir bilim adamı değil.

Bir konuda bilimsel bir sonuca ulaşmak için önce bir taraf, gerçeği kabule âmâde ve iyi niyetli olmak gerekir; sonra o konudaki tüm delilleri incelemek ve değerlendirmek şarttır; lehte ve aleyhte olanların tezlerini de göz önünde bulundurmak lazımdır. Sen ise öyle yapmıyor, tek taraflı çalışıyor, bazı gerçekleri saklıyor, antitez sahiplerine hiç yer vermiyorsun, yani bilim şaklabanlığı ve şarlatanlığı yapıyorsun. Bu üslûbla gerçekleri ne zamana dek saklayacaksın ki!

İslâm dininin, kadınlar konusunda sağladığı hürriyet ve adalet, yaptığı büyük sosyal inkılâbın getirdiği yenilikleri ve yıktığı zulüm kaidelerini birçok tarafsız filozof ve bilim adamı, kabul ve itiraf eder, sevgili Peygamberimizi överken, sen de kalkmış, inkâr, inat ve iftira yolunda koşturuyorsun. Ne kadar zavallı bir körlük ve nasipsizlik!

Bu bilim ve özgürlük çağında nice meşhur şahsiyet, araştırmacı, profesör, yazar, filozof ve aydın, inceleme sonucu İslâm'ın güzelliklerini görüyor, gelip, Müslüman oluyor; bari onları dinle, yazılarını oku, niçin müslüman olduklarını anla, bir de kendi durumuna bak da biraz vicdanının sesini dinle!

Don Kişot gibi, hayaller kurup kahramanlık taslayarak değirmenlere saldırırsan, kendini önce havada sonra yerde bulursun. Senin hiçbir orjinalliğin yok, yürüdüğün yolda tarih boyu nice münkirler, müşrikler, firavunlar, nemrutlar geldi geçti. Sonunda kahr-u mahv-ü perişan oldular.

Aklın varsa iş işten geçmeden gözünü aç, insafa gel, gerçekleri gör; herkesin gerçek bir din ve imana sonsuz ihtiyacı vardır.

Maneviyatsız fert ve cemiyet olamayacağı artık acı tecrübelerle aşikâr olmuştur; içinde onlardan bir nebze; bir ışık, bir zerre bulamıyorsan otur da nasipsizliğine ağla, çünkü demek ki Allah seni öyle cezalandırıyor.