YAPIMIZIN TEMEL TAŞLARI
İSLAM, HAZİRAN 85
İnsanlığın dünkü, bugünkü, hattâ yarınki problemlerine çözüm ve tüm müşkillerine çare İslâm'dadır. İki cihanın mutluluğu İslâm'la elde edilebilir. Dünyanın ideal nizamı O'dur.
Geçmişi ve geleceği, hastalığı ve şifayı, ferdi ve cemiyeti, ruhu ve bedeni, insanın zaaf ve meziyetlerini en iyi bilen raûf, rahîm ve vedûd rabbımız, dünya ve ahirette huzur ve saadetimizi temin için lutf eylemiş, bize peygamber göndermiş, kitap indirmiş, kanun ve şeriat koymuş, yol göstermiştir.
Bunalıma düşen asrımızı, çırpınan ruhsuz medeniyeti, şaşıran çılgın insanlığı, çalışarak bizler kurtarabiliriz, reçete bizim elimizdedir. Böyle hayırhah ve fedâkâr ruh yapısı sadece propaganda, göz boyama, gösteriş, riya, aldatmaca ve istismar.
O halde biz müslümanlar, hem maddî-manevî faidemez, hem de insanlığın huzur ve rahatı, salah ve felahı için, İslâm'a sımsıkı sarılmalıyız. Başka çıkar yol yoktur: İslâm'ı dosdoğru anlamağa, içimize iyice sindirmeğe, hayatımızı her yönüyle ona uydurmağa, emirlerini severek tutup, yasaklarından şiddetle kaçınmağa mecburuz.
Aksi takdirde bu sorumsuz tutum ve frensiz gidişle tüm insanlık helak olacak. Ülkimezde 19. asrın inkârcılığı hükmünü yitirmiştir; bu gerçekleri artık birçok münevver görüp kabul ediyor.
İnsanlığa hizmet için, elhamdü lillah her şeyimizvardır; müslümanlar olarak çok büyük imkânlara sahibiz: Nüfus, petrol, para, jeopolitik müstesna durum, hammadde, geniş arazi, birikmiş tecrübe, ilim adamı, teknik personel... v.s. Diğer ülkelere el açmağa, boyun bükmeğe, meded dilenmeğe hiç de mecbur değiliz. En büyük eksikliğimiz kendi imkânlarımızdan habersizliğimiz, birbirimize karşı ilgisizliğimiz, sevgisizliğimiz...
Basiretli müslümanlar olarak kolları, paçaları sıvamalı, bi eksikliği telafiye çalışmalıyız. Bunun için şunlar tavsiye edilebilir:
1- Siz grup, parti, zümre, eşrep, mektep, mezhep... tassubuna ve enaniyetine kapılmayınız. Bütün müslümanları kareş bilerek yaşayınız. Etrafınızdaki dargınları barıştırmağa, çekişen ve çatışanların arasında hakem olup onlarısevgiye, kardeşliğe, beraberliğe, hizmete, müslümanlar aleyhinde bulunmamağa, gıybet ve dedikodu etmemeğe, tefrika çıkarmamağa davet ediniz.
2- İslamı, en saf ve muteber,ana kaynaklarından dosdoğru öğrenmeğe; Kur'an-ı kerimi, hadîs-i nebeviyi en iyi tarzda anlamağa daimi gayret gösteriniz. Bid'atten, hurafeden, temelsiz bilgiden, bâtılı hak veya hakkı batıl sanma tehlikesinden şiddetle sakınınız.
3- Çevrenizdeki tüm İslâmî faaliyetleri --hiçbir ter veya yönü ihmal etmeden-- iyice tespit ediniz; grupları, şahısları, fikirleri tanıyınız, hattâ bunların ciddi bir envanterini çıkarınız. Diğerleriyle tamamen kopmadan, sizin gönlünüze en salim ve sağlam görünen tarafa yaklaşıp, iyice destek olunuz.
4- Hizmetin tek bir sahasınnda yığılmak, bylece rakip ve hasım olarak çalışmak durumuna düşenler arasında mümkün mertebe vazife taksimi ve iş bölümü, plan ve proğram yapılmasını, kabiliyetlilerin ihmal edilmiş diğer önemli sahalara yönlendirilmesini sağlayınız.
5- Büyük gayeleri ana hedefleri, temel kaideleri esas edininiz. Teferruata boğUlmayınız; detaylar ve farklılıklar değil, olumlu ve müşterek ve birleştirici noktalar üzerinde durunuz, "götürü pazar ediniz."
6- Bütün hüsnüniyetinize rağmen, anlayışsızlığa ve töhmete uğrarsanız; şahsınız için intikama kalkışmayınız, yapılan haksızlıkları Allah'a havale ediniz; bağışlayıcı, affedici olunuz, yaradılanı yaradandan ötürü hoş görünüz.
7- Bu yolda yapayalnız kalsanız, çok büyük güçlüklerle karşılaşsanız bile yılmayınız, "hasbünallahü ve ni'mel-vekil" deyiniz. O kâfi ve vâfidir.