HRISTİYANLIKTAN MÜSLÜMANLIĞA

İSLAM OCAK 84

Halil Necatioğlu

İslam cihanşumul bir dindir. Onun mesajı bütün insanlaradır. Kur'an-ı Kerim'in muhtevası ve Hz. Peygamberin sünnet-i seniyesi her çağdaki ve her yerdeki insanlara en güzel yol göstericidir. İslam dini, ırk, renk, din, cins farkı gözetmeksizin topyekün insanlığa hitap eder; onun ahkamı her asırda en mantıki, realist ve en güzel hususları getirmiştir.

Kendinden önceki semavi dinler ise, Kur'an-ın nüzulü ile hükmünü kaybetmiş, hepside İslam dini ile birleşmiştir. Bu dinlerin kitapları da yine geçersiz olmuş tahrif edilmeden önceki hükümleri de Kur'an'da toplanmıştır.

Nitekim, bu hususta Kur'an-ı Kerim'de şöyle buyurulmaktadır: "Allah katında din, şüphesiz İslamiyettir. Ancak, kitap verilenler, kendilerine ilim geldikten sonra, aralarındaki ihtiras yüzünden ayrılığa düştüler. Allah'ın ayetlerini kim inkar ederse bilsin ki, Allah hesabı çabuk görür." (Al-i İmran: 85)

Böylece geçerliliği ortadan kalkan semavi dinlerin mensuplarından bir kısmı ise İslam dininin ve onun Peygamberi Hz. Muhammed Mustafa (s.a.s.) in davetine icabet etmiş, bir kısmı ise sırf inatlarından veya yeni nizamı merak edip araştırmadıklarından bu günkü tahrif edilmiş ve batıl şekliyle eski dinlerinde israr etmektedirler. Bu şekilde batıl olmuş dinlerden biri de Hristiyanlık dinidir. Halen bu din mensupları kendi aralarında birtakım mezheplere ayrılmışlar, her biri sadece kendilerince doğru kabul ettikleri; ilme, tekniye, medeneyite ve uygar insan düşüncesine muhalif, kâsır görüşlerle oyalanmaktadırlar. Ancak bu mezhepler arasında İslam düşüncesine yakın görüşleri olan biri vardır ki, buna "Unitarianism" denilir.

Bu yazımızda biz, "Unitarianism" mezhebi hakkında bilgi vereceğiz. Daha önce matbaacı İbrahim-i Müteferrika ve Risale,i İslamiye adlı eserimizde izah ettiğimiz bu hususa bir kez de burada temas etmek istiyoruz.

Unitarianism, biz müslümanların, hakkında bilgi sahibi olması gereken ilginç bir Hristiyan mezhebidir. Bu akide papalığın çok şiddetli bir şekilde takip ettiği ve mensuplarına Muhammed'ilik fikirlerini kabul etmekle suçlandığı Unitarıan mezhebi idi. Şiddetli takibata rağmen Avrupa'dan İngiltere'ye, Amerika'ya geçmiş aralarında Amerika Reis-i Cumhurlarından Thomas Jefferson (1743-1826) ve Filozof Ralph Waldo Emerson (1803-1882) gibi büyük simalar bulunan seçkin kişiler bu akideyi benimsemiştir. Bu önemine rağmen varlığı bilinmezliğe vurulur, mümkün olduğu kadar hakkında söz edilmeyerek gizlemeye çalışılır.

Bu akidenin temel fikirleri: Teslis aleyhtarlığı (yani, tanrıyı üç üknûm-ekânim-i selase- Baba, oğlu ve Ruhul-Kudüs'ten mürekkep sayarak uluhiyyete Hz. İsa'yı ve Cebrail- Ruhu'l-Kudüs'ü de dahil etmek şeklinde ki itikada karşı olmak) Tanrı'nın tek olduğu, Hz. İsa'nın Tanrı değil, insan olduğu, Teslis itikadının İncil'de mevcut bulunmadığı, Katolik kilisesinin İncil'i tahrif ve tagyir ettiği, papalığın yanlış ve sapık yolda bulunduğu... tarzında idi.(1)

Unitarianism'in fikir babası, İspanyol Michael Servetus (Michal Servet de Vileneuve, 1511-1553) adlı hekim ve ihahiyatçı idi. Kan devaranını Harrvey'den önce söylemesi, coğrafyacılığı ve teslis aleyhtarlığı onun, yakın komşuları olan müslümanların eserlerinden faydalandığını ve fikren onların tesiri altında kaldığını gösterir. Kalvin tarafından Enginizyon'a ihbar edilerek yakalanmış, Cenevre'de 28 Ekim 1553 de diri diri yakılmış ve yazdığı eserleri imhaya çalışmıştır. (2)

Unitarianism takibata rağmen İtalya, Polonya, Hollanda, İngiltere ve Amerika'da yayılmaya devam etti. 1570 yılında Macaristan'ın Pecs (Peçuy: Fünf Kirchen) şehrinde resmen tanındı. Basılan mezhebe ait resimler Macaristan'a ve Erdel'e yayılıyordu.

Aynı zamanlarda Erdel'de Kalvinist bir ilahiyatçı olan David Ferencz de bu akideyi benimsedi; Papalığı Kitab-ı Mukaddes'i tahrifle itham etti, Hz. İsa'ya tanrı olarak tapılmamasını söyledi. Bunun üzerine yakalanıp hapsedildi; hapiste 1579 da öldü. Taraftarları kaçarak Türk Hakimiyeti bölgesine sığındılar; 1588 de Budin Paşası huzuruda dini münazaralara katıldılar.

David Ferencz'in eseri Anti-krist yani deccal diye adlandırıldığı "Papalığın gerçek tanrı bilgisini nasıl tahrif etdiği" konusunda idi. Ölümünden sonra onun fikirlerini Jacob paleologus sürdürdü. Bu şahıs önce Dominiken keşişi iken fikirleri dolayısıyle takibata uğrayınca, Engizisyon'dan Almanya'ya kaçmış; Lehistan'a ve oradan da Erdel;'e gelmiş ve Unitarisanism'i benimsemişdi. 1573-74 de kolozvar dini kolejine rektör oldu. Fakat 1582 de Moravya da yakalandı. Roma'da bir müddet hapsedildi; 1585 te diri dir yakıldı.

Servetus'un yakılan Chrisetianismi Restitutio (Yeniden Kurulan Hristiyanlık) adlı eserinin bir kopyası, Szentivanyi Daniel adlı bir Erdelli tarafından İngiltere'den sağlanarak Kolozsvar'a getirilmişti. Bu Daniel, Kolozsvar dini kolejinde bir müddet müdürlük yapmış, 1681-1684 yılları arasında piskopos muavini, 1688-89 yıllarda da piskopos sıfatıyla başkanlıkta bulunmuştu.

Bu şahıs Batlanius Coğrafyasını da beraberinde getirmiş idi. İbrahim'in coğrafya merakı bu eseri okumasıyla doğmuş olabilir. Ayrıca David Ferencz ve Servetus'un eserlerini de muhakkak okumuş olmalıdır.(3) Aslında İslam tarihi boyunca batıl dinlerde iken ihtida ederek İslam'a gelmiş sayısız insan vardır. Bunlar arasında çok değişik meslek erbabı, ilim adamı, araştırıcı, film ve ses sanatçıları, papazlar, hahamlar v.s. bulunmaktadır.

Bu meyanda bir de, yukarıda hakkında bilgi verdiğimiz Hristiyan mezhebine mensub olup da sonraları müslüman olanları vardır. Bunlardan en meşhuru Türkiye'de matbaanın kurucusu olarak tanınan İbrahim-i Müteferrika'dır. Ancak onun müslüman olması yanlış yorumlanmış; Osmanlıların Macaristan'a yaptıkları akınlar neticesinde esir alınarak İstanbul'a getirlidikten sonra, hürriyeti seçmek için müslüman olduğu zannedilmiştir. Kanaatimizce onun İslam'ı seçmesi nisbeten de olsa tevhid akidesine yakın fikirleri olan "Unitarianism" mezhebinde olması, her şeyden öncede Allah'ın inayetidir. Bu kişilerin samimi olarak İslam'ı araştırmaları onların hidayetine vesile olmuştur.