9. DERS

Elhamdü lillâhi rabbil alemîn... Ves salâtü ves selâmü alâ seyyidinâ muhammedin ve âlihî ve sahbihî ecmaîn...

Mefhari mevcûdât muhammed mustafâ râ salevât!..

...........

Seyyidüs sâdât muhammed mustafâ râ salevât!..

...........

Habîbi hüdâ muhammed mustafâ râ salevât!..

...........

Dün SAS Efendimiz'in Ebû Zer Hazretleri'ne nasihatini okumuştuk; onu bir daha tekrar etsek iyi olacak:

Cenâb-ı Peygamber diyor ki:

1. "Ey Ebâ Zer, gemini yenile; çünkü, gideceğin deniz çok derin bir denizdir. Gemini yenile demek, imanını yenile!.. İman da eskir, yenilemek lâzım! Amentüyü okumak lâzım!..

2. Katığını, erzakını gemiye doldur; gideceğin yer çok uzak bir yoldur. Orda yetecek kadar ekmek, su lâzım; yâni amel-i sâlih lâzım!..

3. Yükünü de hafif et; çünkü, çok yokuş yollardan geçeceksin. Ağır yükle, o yokuş yolda çıkamazsın. Yükün hafifliği, günahların azlığı...

4. Amelini de hâlis et, ihlâs ile yap! Gösteriş için, âlem için yapma!.. Çünkü, Allah seni görüyor.

Şair demiş ki:

Fardun alen nâsi en yetûbû,
Lâkinne terkez zünûbi evcebü.

"Tevbe etmek herkese farzdır; lâkin, günahları terketmek başta gelir."

Ves sabru fin nâibâti sa'bun,
Lâkinne fevtes sevâbi as'abü.

"Müşkilâtlar karşısında sabretmek zordur; lâkin, sevapları kaçırmak daha fenâdır."

Ved dehru fî sarfihî acîbün,
Lâkinne gafleten nâsi a'cebü.

"Yılların, günlerin geçip gitmesi acâibdir; lâkin, insanların gafleti daha acâibdir."

Ve küllü mâ kad yecîü karîbün,
Velâkinil mevtü min zâlike akrabü.

"Gelen zaman, bütün gelecek şeyler yakındır.; lâkin, ölüm hepsinden yakındır."

Bazı hukemâ demiş:

(Erbaatün hasenün velâkinne erbaaten minhâ ahsenü) "Dört şey güzeldir, dört şey de daha güzeldir:

1. (Elhayâü miner ricâli hasenün) Erkeklerde hayâ güzeldir; (velâkinne minel mer'eti ahsenü) lâkin, kadınlarda daha güzeldir.

2. (Vel adlü min külli ehadin hasenün) Adâlet herkeste güzeldir; (velâkinnehû minel umerâi ahsenü) lâkin, umerâda daha güzeldir.

3. (Vet tevbetü mineş şeyh hasenün) Tevbe ihtiyarlıkta güzeldir; (velâkinnehû mineş şâbbi ahsenü) lâkin, gençlikte daha güzeldir.

4. (Vel cûdü minel ağniyâi hasenün) Sadaka vermek, cömertlik zenginler için güzeldir; (velâkinnehû minel fukarâi ahsenü) lâkin fakirler için daha güzeldir."

Yine, bazı hukemâ demiş:

(Erbaatün kabîhun lâkinne erbaaten minhâ akbehu) "Dört şey kabihtir; lâkin dört şey de daha kabihtir:

1. (Ezzenbü mineş şâbbi kabîhun) Günah gençlerde kabihtir; (ve mineş şeyhi akbehu) ihtiyarlarda daha fenâdır.

2. (Vel iştigàlü bid dünyâ minel câhili kabîhun) Câhilin dünya ile meşgul olması kabihtir; (ve minel âlimi akbehu) alimin meşgul olması daha kabihtir.

3. (Vet tekessülü fit tâati min cemîin nâsi kabîhun) Namazda, ibadette tenbellik herkes için kabihtir; (ve minel ulemâi akbehu) ulemânın ve talebelerin tenbelliği daha kabihtir.

4. (Vet tekebbürü minel ağniyâi kabîhun) Zenginlerin kibirlenmesi fenâdır; (ve minel fukarâi akbehu) fakirlerin kibirlenmesi daha fenâdır."

Peygamber SAS Efendimiz buyuruyor:

1. "Gökler ve yıldızlar ehl-i semâ için bir emandır. Kıyamet kopunca yıldızlar dökülür, ehl-i semânın başına gelecek gelir.

2. Ehl-i beytim ümmet için bir emandır. Onlar gidince ümmetin başına gelecek gelir.

3. Ben ashâbım için bir emanım. Ben gidince ashabın başına gelecek gelir.

4. Dağlar insanlar için bir emandır. Dağlar kaybolunca insanların başına gelecekler gelir. Dağlar dünyanın kazıklarıdır."

Hazret-i Ebûbekir Efendimiz'den:

(Erbaatün temâmühâ bierbaatin) "Dört şeyin tamamlanması dört şey iledir:

1. (Temâmüs salâti bisecdeteyis sehvi) Namazda kusur yaparsan, secde-i sehivle tamam olur.

2. (Ves savmi bisadakatil fıtri) Oruç sadaka-i fıtr ile tamam olur.

3. (Vel hacci bil fidyeti) Hacdaki kusurlar da kurban kesmek ve kefaret verilmekle tamam olur.

4. (Vel îmâni bil cihâd) İman da cihad ile, mücahede-i nefs ile tamam olur."

Abdullah ibn-i Mübârek (Rh.A)'den:

1. "Bir kimse her gün 12 rekât nafile namaz kılarsa, namazın hakkını ödemiş olur."

Farzlarda eksik olur, noksan olur; bunlar nafile namazlarla tamamlanır. Namaz borcu olanların borcu nafile namazlarla tamamlanır.

2. Her ay üç gün oruç tutan kimse, orucun hakkını ödemiş olur.

3. Her kim günde yüz ayet okursa, Kur'anın hakkını ödemiş olur.

4. Her kim cuma günü bir dirhem sadaka verirse, sadaka hakkını ödemiş olur."

Cuma günü sadaka veren, hasta ziyaret eden ve oruç tutan kimse, cennetin yolunu kolay bulur.

Hazret-i Ömer RA demiş ki:

(Elbuhûru erbaatün) "Denizler dört tanedir:

1. (Elheva bahrüz zünûb) Hevâ, günahların denizidir.

2. (Ven nefsü bahrüş şehevât) Nefis, şehvetlerin denizidir.

3. (Vel mevtü bahrul a'mâr)Ölüm, ömürlerin denizidir.

4. (Vel kabru bahrün nedâmât) Kabir, nedâmetler, pişmanlıklar denizidir."

Hazret-i Osman RA'dan:

"İbadetin tadını dört şeyde buldum:

1. Allah'ın farzların edâ etmekte...

2. Allah'ın haramlarından ictinab etmekte, kaçınmakta...

3. Emr-i ma'ruf yapmakta...

4. Allah'ın gadabından korkaraktan münkerattan nehyetmekte...

Yine Hazret-i Osman RA'dan:

"Dört şeyin zâhiri fazîlet,bâtını farzdır:

1. Salihlerle oturup kalkmak fazîlettir; onlara iktidâ farzdır.

2. Kur'an okumak fazîlettir; dedikleriyle amel etmek farzdır.

3. Kabir ziyareti fazîlettir; fakat mezara gitmek için hazırlanmak farzdır.

4. Hasta ziyareti fazîlettir; ondan ders almak, vasiyet almak da farzdır."

Herkesin vasiyeti yanında olmalı!.. Vasiyetsiz ölenler ahiret aleminde konuşamazlar.

Hazret-i Ali RA'dan:

1. Her kim cennete müştaksa, o muhakkak hayırlara koşar.

2. Her kim cehennemden korkuyorsa, şehvetlerden kaçınır.

3. Ölümü kim biliyorsa, lezzetlerden, kötü yerlerden kesilir.

4. Her kim dünyayı biliyorsa, mibetlerden korkmaz, onlar az gelir.

Peygamber SAS Efendimiz buyurmuş ki:

1. Namaz dinin direğidir; ama, sükût efdaldir.

2. Sadaka Rabbın gadabını söndürür; ama, sükût efdaldir.

3. Oruç cehennemden kalkandır; ama, sükût efdaldir.

4. Cihad dinin en üstün noktasıdır; ama, sükût ondan da efdaldir."

İnsan gençliğinde nasıl alıştırıyorsa, ondan kendini kurtarmak pek zor... Onun için küçükten iyi şeylere alışmak lâzım!..

Benî İsrâil peygamberlerinden birine Cenâb-ı Hak şöyle vahyetmiş:

1. (Samtüke anil bâtıli lî savmün) "Boş sözlerden uzak oldun mu, benim için oruç tuttun.

2. (Ve hıfzukel cevâriha anil mehârimi lî salâtün) Bütün âzalarını haramlardan korudun mu, bana namaz kıldın.

3. (Ve iyâsüke anil halkı lî sadakatün) Halkın varlığından ümidini, gözünü kesmen benim için sadakadır.

4. (Ve keffükel ezâ anil müslimîne lî cihâdün) Müslümanlara eziyet etmedin mi, cihad sevabını alırsın."

Abdullah ibn-i Mesûd RA'dan:

(Erbaatün min zulmetil kalb) "Dört şey kalbin zulmetindendir:

1. (Batnün şeb'âü min gayri mübâlât) Boyna yemek...

2. (Ve suhbetüz zâlimîn) Zâlimlerle sohbet etmek; oturmak, kalkmak, muhabbet etmek...

3. (Ve nisyânüz zünûbil mâdıyeti) Geçmişteki günahların unutulması...

4. (Ve tûlül emel) Tûl-i emel..."

(Ve erbaatün min nûril kalb) "Dört şey de kalbin nûrundan ileri gelir:

1. (Batnün câiun min hazerin)Doymamış karın...

2. (Ve suhbetüs sâlihîn) Sâlihlerle, iyi insanlarla oturup kalkmak...

3. (Ve hıfzüz zünûbil mâdıyeti) Geçmiş günahlara pişman olmak...

4. (Ve kasrul emel) Kasr-ı emel..."

Hâtem-i Esâm (Rh.A)'den:

"Her kim dört şeyi dört şeysiz iddia ediyorsa, dâvası bâtıldır:

1. Ben Allah'ı seviyorum diyen kimse, Allah'ın haramlarından uzak olmuyorsa, o dâvası bâtıldır.

2. Rasûlüllah SAS'i seviyorum iddiasında, fakat fakirleri, miskinleri sevmiyor; o da batıldır."

Çünkü, Rasûlüllah SAS: Onları benimle haşreyle demedi de, "Yâ Rabbi, beni miskinlerle haşreyle!" dedi. Onun sevdiği insanları, belki bugün biz evimize gelse sokmayız...

3. "Cenneti seviyorum diyor da, tasadduk etmiyor; o dâvâ da bâtıldır.

4. Ben cehennemden korkarım diyor, fakat günahlardan da kaçmıyor; dâvâsı yine bâtıldır."

Peygamber SAS Efendimiz buyuruyor:

Şekàvet alâmeti dört şeydir:

1. Gençlikteki kabahatleri unutmak... Halbuki onlar, ind-i ilâhide mahfuz.

2. Geçmişte yaptığı iyilikleri sayıyor; bilmiyor ki kabul mu oldu?..

3. Dünyalıkça kendisinden üstün, dayalı döşeli kocaman evi olan, fabrikası muntazam kimselere özeniyor ve onlarla yarışa kalkıyor.

4. Dinde de kendisinden aşağılara bakıyor: "Ben geceleri kalkar namaz kılarım. Bak bunu da yapamıyorlar." diyor. Bu da şekàvet alâmetlerindendir.

Allah-u teâlâ bunlara karşı: "Ben seni istiyorum, seni yarattım; fakat sen beni istemiyorsun, zenginlerle yarışa kalkıyorsun. Öyleyse, ben de seni terkettim!" buyurur.

Saâdetin alâmeti de dörttür:

1. "Geçmiş günahları hatırlamak saâdet alâmetidir.

2. Geçmiş iyilikleri unutmak..."

Onun için insan, omuzunda iki gözlü heybe varmış gibi yapacak... Yaptığı iyilikleri arkaya atacak, kötülükleri öne koyacak.

3. "Dinde kendisinden üstün olanlara bakmak..."

Bak, filânca her gün oruç tutuyor!.. Cüneyd-i Bağdâdî (Rh.A), dörtyüz rekât --bir rivâyette altıyüz rekât-- namaz kılarmış dükkânını açmadan... Ben ikiyüzü yapabildim ihtiyarlığımda... Ayakta kıldım. Oluyor, yapılıyor.

4. "Dünya işinde fakirleri, garipleri görmek..."

Bazı hukemâdan:

(İnne şeâirel îmâni erbaatün) "İmanın alâmeti dörttür:

1. (Ettakvâ) Takvâ.

2. (Vel hayâ') Hayâ.

3. (Veş şükrü) Şükür.

4. (Ves sabru) Sabır.

Peygamber SAS Efendimiz buyurmuşlar ki:

(Ümmehâtü erbaun) "Analar dörttür:

1. (Fe ümmül edviyeti) İlaçların anası, (kılletül ekli) az yemek...

2. (Ve ümmül âdâb) Edeblerin anası, (kılletül kelâm) az konuşmak, sükût...

3. (Ve ümmül ibâdât) İbadetlerin anası, (kılletüz zünûb) günahsızlık, az günah işlemek...

4. (Ve ümmül emâniyyi) Maksadların anası, (essabru) sabırdır."

Yine SAS Efendimiz buyurmuşlar ki:

"Ademoğlunda dört cevher vardır:

1. Akıl.

2. Din.

3. Hayâ.

4. Amel-i sâlih.

Dört şey de bunu giderir:

1. Gadab, aklı giderir.

2. Hased, dini götürür.

3. Tama', hayâyı götürür.

4. Gıybet de, amel-i salihleri götürür.

Düne kadar beraberdiniz; kötüydü de niye çalıştınız?..

Allah cümlemizi affetsin... Tevfikàt-ı samedâniyyesine mazhar eylesin... Rızâsına muvafık ameller nasib etsin cümlemize... Cennet ve cemâliyle de cümlemize ihsân etsin inşaallah...

El-Fâtiha!..

7. 10. 1974 / 20 Ramazan 1394

(Öğle + İkindi)