İÇİMİZİ TEMİZLEMEK VE NURLANDIRMAK

KADIN VE AİLE MAYIS 86

Pek yakında nurlu ve feyizli, sevimli ve bereketli Ramazan'a kavuşuyoruz. Bu ay, bizim için senenin çok önemli bir devresidir. Bu önemi hepimiz idrak etmeliyiz. Ailece, çoluk-çocuk kendimize bu ayda esaslı bir çeki-düzen vermeliyiz.

Bilindiği gibi insanların bir dış ğörünüşleri, bedenleri; bir de iç (lemleri, ruhları vardır. Çoğumuz dışa büyük önem verir, özen gösterir, temizliğine, süsüne, emek sarfeder, pek çok masraf ederiz. Peki ama, içimizi bezemek ve kaplamak için ne yapıyoruz? Doğrusunu söylemek gerekirse bu meseleye eğilen bile çok azdır, bu işin hayatımızdaki önemini sezen nerede?! Hele bu işi başarma yollarını bilenler şimdilerde çok daha ender bulunmaktadır.

Halbuki İsl(m dini iç (lemimizin düzenlenmesine, aydınlanmasına, paklanmasına çok büyük bir ciddiyetle eğilmiştir. O kadar ki Yüce Peygamberimiz -Ona salat ve selam olsun- : "Ben güzel ahl(kı tamamlamak için gönderildim." Buyurmuştur.

İsl(m'da bu konudaki bilgiler, ihl(s-ı amel, tezkiye-i nefs, tasfiye-i kalb, terbiye-i ruh, tehzib-i ahl(k, tathir-i batın,.. gibi başlıklar altında Tasavvuf ilmi içinde derinden derine incelenmiş, tarih boyunca tekkelerde, tarikatlarda tatbik edilegelmiştir. İşti, Ramazan ayı bu konuda -bair caizse- kitle eğitimi yapılan nazar( bilgilerin Ramazan'da tatbikatı topluca icra edilmiş olur. Herkes aynı şekilde hareket ettiğinden Ramazan'da din( bakımdan yanlış yolda olanların Hakk'a dönüşü, tevbe edişi, kötülüğü bırakışı, ibadete sarılışı adet( kendiliğinden oluverir. Sarhoş içkiyi, kumarbaz oyunu, haylaz tembelliği, müptela günahı kolayca terkedebilir.

Ramazan, oruç (det( irade terbiyesini sağlayan bir aylık kurs gibidir. Böylece insan nefsinin kötü alışkanlıklarını, şehvani isteklerini, oburluğunu dizginlemeyi öğrenir, senenin diğer zamanlarında da arzularını yenebilecek bir kuvvete sahip olabilir.

Açlık vücudun birikmiş fazlalıklarını eritir, bedene sıhhat getirir; kalbe rikkat kazandırır, fakirin, yoksulun halini sezdirir, insana, onlara merhameti öğretir, basiret gözü önündeki gaflet perdelerini kaldırır, kişinin manevi alemin sırlarını gözlemesini, füyuzatına ermesini sağlar.

Hatimler, teravihler, itik(flar, tesbihler, zikirler, mukabeleler, vaazlar, mevlidler, ziyaretler, zek(tlar, sadakalar.. müslümanı günahlardan arındırır, manevi derecesini yükseltir. Hakk'a makbul, halka mahbub vel( bir kul haline getirir, cennet-i a'l(ya ve Cemal-i Mevlaya erdirecek mertebelere ulaştırır.

Amma orucu sadece mideye değil, bütün (zayabedene, akla, fikre, göze, kulağa, dile, ele.. de tutturmak esas şarttır. Çünkü fesad işleyenin, şer düşünenin, harama bakanın, yasaklı şeyleri dinleyenin, dile geleni kontrolsüz söyleyip, ele geçeni haram-helal demeden yiyenin, sövüp sayanın, dövüp kalp kıranın.. orucuna hiçbir sevap yoktur. Bu husus çok iyi biline ve mucibince amel oluna...