SON OLAYLARDAN ALINACAK DERSLER

Prof. Dr. M. Es'ad COŞAN

Bizler elhamdü lillâh müslümanız; âlemlerin rabbi Allah-u Taâlâ'nın varlığı ve birliğine bütün kalbimizle, derinden ve çook kesin inanmışız. Küfrü, şirki, ateizmi, İslâm'dan gayri tüm bâtıl, boş, saçma, sapık, akıl ve ilme zıt, insanların dünya ve ahiretlerine çok zararlı, çağdışı inançları reddediyor; herkesi akl-ı selime, ilme, mantığa, insafa, körükörüne inanç ve inadı bırakmaya, hakkı ve doğruyu kabule davet eyliyoruz.

Davetimiz, Allah'ın emri, Allah resüllerinin --salevâtullàhi ve selâmühû aleyhim ecmaîn-- tebliğlerinin devamıdır. Biz Hazret-i Adem'in, Hazret-i İbrâhim'in, Hazret-i Mûsâ'nın, Hazret-i İsâ'nın, Hazret-i Muhammed-i Mustafâ'nın bozulmamış, tahrif edilmemiş aslî ve hakîkî yolunun yolcusuyuz. Eski ilâhî dinlerin ilk zamanki mahiyet ve hüviyetini değiştiren ve kendi peygamberlerinin rızası yolundan sapan ve ayrılanların, şaşıran ve sapıtanların doğru yola dönmesini, hakkı bulmasını, hidayete ermesini ve böylece de iki cihan saadetini elden kaçırmamalarını, hen dünyada hem de ahirette bahtiyar olmalarını sağlamağa çalışıyor, yâni onların iyiliğini istiyoruz.

Onlar ne yapıyorlar?.. Onlar yanlış ve bozuk yollarında taassub gösteriyor, işi inada döküyor, kulaklarını gerçeklere tıkıyor, bize Allah'ın divanında haksız düşmanlık gösteriyor, yakıp yıkıyor, canlara kıyıyor, ırzlara tecavüz ediyor, çoluk-çocuğu öldürüyor, insan haklarını çiğniyor, korkunç bir barbarlıkla medeniyetleri mahvediyor, cihanı fesada boğuyorlar. Hem de ne için, kimin namına?.. Güya dinlerine hizmet için ve Allah namına!.. Böyle saçmalık, mantıksızlık ve vicdansızlık olmaz. Allah bunlara sebep olanların, bu zulümleri plânlayan veya desetekleyenlerin bir gün elbet cezasını ve belâsını verir, mazlumun ahı yerde kalmaz, zalim mahv u perişan olur.

Bakın yaptıklarına: Önce kardeşi kardeşe düşman ediyor, huzur içindeki memleketimizde fitne ve fesat, terör ve anarşi çıkarıyor, onlara silah, cephane veriyor, zulümler ve katliamlar yaptırtıyor, köyleri yaktırtıyor, büyük maddî ve mânevî zararlar ve hasarlar ortaya çıkartıyor, bölge halklarının hizmeti için tesis edilen eserleri tahrib ettiriyor, yapılacak hizmetleri engelliyor, öğretmenleri, imamları öldürüyor... Sonra da, bu korkunç ve çok iğrenç eylemler polis va asker tarafından engellenmeğe çalışılınca polis ve askeri suçlu çıkartmağa, Türkiye'de hürriyet yokmuş, polis ve asker bölge halkına zulüm yapıyormuş diye, yurtiçi ve yurtdışında yaygaralar koparıyor, olayları çarpıtıyor, haklıyı haksız, zalimi mazlum diye göstermeğe çalışıyor, çalışıyor, çalışıyor.

Amaçları ne?.. Türkiye'yi parçalamak, yerüstü ve yeraltı servetlerimizi sömürmek, petrolümüzü, suyumuzu ele geçirmek, çok muazzam menfaatler sağlamak... Lânet olsun böyle rezil metodlarla, çirkin ve iğrenç fitnelerle, gözyaşları, kan ve zulüm ile kazanılan dünya menfaatlerine!.. Yazıklar olsun onları destekleyenlere!.. Vah bu entrikaların içyüzünü, asıl sebebini anlayamayan cahil ve gàfillere!..

"Batı medeniyetinin en büyük hasmı şimdi, Komünist Blok değil İslâm'dır, hedef artık Moskova değil Mekke'dir, en başta gelen düşmanlarımız müslümanlardır!" diye düşünen, bunları en yüksek mevkilerden pervasızca ve utanmadan yazıp söyleyen, Bosna'daki katliâmı plânlayan ve destekleyen, bizim haklı Çelik Harekâtı'mız üzerine hop oturup hop kalkıp, bas bas bağırarak anarşist ve teröristleri koruyan, onlara silah ve siyâsî destek sağlayan, ülkelerinde başörtülerini müslüman öğrencilere yasaklayan, Türk işyerlerinin tahribine göz yuman, fırsat bulunca elçiliklerimizi bastıran, elçilik personellerimizi öldürten Batılılarla mı Gümrük Birliği'ne giriyoruz, Avrupa Birliği'ne katılacağız, onların hükmü altına gireceğiz, kanunlarına tâbî olacağız, huzur ve emniyet içinde birlikte ylaşayacağız?!!..

Vah bizdeki cahiller, vah gafiller; vay sahtekârlar, vay satılmışlar vay!.. Gözünüzü açın, aklınızı başınıza toplayın, bu adamlar hiç de masum, adaletli, insaflı ve medenî insanlar değil, size muazzam kin besliyor, hınç duyuyorlar; gözlerini kan bürümüş, vicdanları taşlaşmış; ellerine, ocaklarına düşerseniz vay halinize!.. Bunlar müttefik filân değil, düpedüz hasım ve düşman! Kuzu postuna bürünmüş aç kurtlar!..

Güzelim hürriyetlerimizi güle oynaya teslim etmeyin, vatan ve milleti, bizi korkunç ateşlere atmayın, kendinizi tarihin lânetle anacağı durumlara sokmayın!..

Kadın ve Aile, Nisan 1995