ALLAH ISLAH EYLESİN!

İSLAM ŞUBAT 87

Her zamankinden daha çok sevgi ve hoşgörüye, birlik ve beraberliğe muhtaç olduğumuz halde maalesef çok kavgalı, gürültülü, hareketli bir ay geçirdik. Hâlâ bazı büyük tirajlı gazeteler irtica konusunu devamlı gündemde tutmağa özel bir gayret gösteriyor. Laiklik ilkesi adeta din düşmanlığına dönüştürülmek isteniyor. Başörtülü, tesettürlü hanımlar; sakallı, şalvarlı beyler neredeyse vatan haini ilân edilecek, Kur'an kursları ve imam-hatip liseleri üzerine gölge düşürülüyor.. Hergün İslâm'a ve Müslümanlara bir başka sataşma..

Bu gelişmelere fevkalade üzülen, suskun ve kırgın halkımızın hissiyatına bir nebze tercüman olabilmek üzere deriz ki:

Şanlı tarihimizi ve üzerinde yaşadığımız şu güzel yurdumuzu, eşsiz fazilet ve kahramanlıklarına borçlu bulunduğumuz ecdadımız da son derece dindar kimselerdi. Biz şehid torunları da aynı şuur ve inanç üzerindeyiz; emaneti onlardan devraldık, onların temiz kültürü ile yoğrulmuş, onların ahlâk ve âdâbı ile edeplenmiş, aynı yola baş koymuşuz. Onlar bu topraklara hangi görev duygusuyle gelmişlerse biz de o ideale bağlıyız. Bize başka boş ve bâtıl yollar göstermeyin, sakat ideolojiler telkin etmeyin! Onların dâvâsına hiyanet etmeyiz, aziz hatıralarına sonsuz bir sadakatle saygı besleriz.

Belki siz farkında değilsiniz amma biz tarihi düşmanlarımızın şimdi de şiddetli bir kültür emperyalizmi saldırısına maruz kaldığımızın derin şuurundayız. Bizi cihanın en asil insanları yapan manevi değerlerimizin kıymetini çok iyi biliyor, onlar tahrip edildiği takdirde milletimizin ne kadar büyük felaketlere uğrayacaklarını görüyoruz.

Bu konulara eğilmiş bir üniversite profesörü olarak kesinlikle görüyoruz ki tüm manevi ve moral değerlerimizin ana kaynağı, Allah'ın razı olduğu, bozulmamış tek doğru yol olan İslâm dinidir. Halkımızın kahir ekseriyeti de Müslümandır ve bununla gurur duyar. O halde biz elbette evlatlarımızı bu dine göre yetiştireceğiz ve elbette Anayasa gereği devlet bu yolda bize hizmet edecek. Çünkü bu yurdun tarihi ve efendileri bizleriz; vergiyi biz veriyoruz. Verdiğimiz vergilerle hür demokratik nizam içinde Kur'an kursları, İmam-hatip liseleri, İl(hiyat fakülteleri açtıracak, ecdadımızın ülküsünü sürdüreceğiz. Başkalarından iane istemiyoruz ki! Bazı İsl(m düşmanı dış güçlerin ve bunların ülkemizdeki uzantılarının, ülkemizde barınıp, nimetlerimizden yararlanıp şu insani ve kanuni isteklerimizi ve bunlar doğrultusunda yaptığımız faaliyetleri suç gibi göstermeğe çalışmaları ne büyük cür'et ve şamata!

Ayrıca elbette başkalarının da yüce İslam dinini tanımasını, kabul etmesini, hidayete ermesini ve böylece iki cihan saadetine kavuşmasını istiyoruz. Bu uğurda var gücümüz, malımız ve canımızla çalışmak da, hem de tabii hakkımız, hem de en şerefli dini görevimizdir.

Ne kadar gariptir ki biz, Müslümanlık ilerledikçe ve tüm dünyada beğenilip kabul gördükçe seviniyoruz da siz hem Müslüman olduğunuzu söylüyor hem de bu gelişmelerden korkup üzülüyorsunuz. Biz, gençler havailiğe, sefahete, hippiliğe iltifat etmeyip İslma'a ilgi gösterdikçe memnun oluyor, rahat ve huzur duyup istikbalimize güvenle bakıyoruz, siz ise kara kara düşüncelere dalıp, telaşlanıp efkarlanıyorsunuz! Ne istiyorsunuz yani? Kızlarımız namus yoksulu, bar ve pavyon kadını; erkeklerimiz sorumsuz, parazit, dans ve diskotek müdavimi, içki, kumar ve zina müptelası mı olsunlar? Birçok ülkelerdeki modern gençliğin dejenerasyonundan, uyuşturucu iptilasından, fahişeliğin korkunç yayılma hızından, yuvaların yıkılmasından, boşanmaların endişe verici boyutlara uzanmasından, anarşi ve terörün gençler arasında yayılmasından dehşet duymuyor musunuz? Kuzum sizin kendi çoluk çocuğunuz yok mu Allah aşkına!

Yılların tecrübesinden sonra sayılan tüm sosyal hastalık ve bunalımların tedavisi için deriz ki:

Evlatlarımızı modern ve ileri çağlara göre, ama özellikle manevi değerlerimize bağlı olarak yetiştirmekten başka doğru ve çıkar yolumuz yoktur. Benliğini kaybeden, mefahirini unutan milletler ayakta duramaz, başkalarının kölesi olur, sömürülür, eğilir ve hatta yok olurlar.

Kültürel meselelerle ciddi olarak ilgilenen herkesin çok iyi bildiği bu gerçekleri birgün elbet siz de anlayacaksınız.

Dileriz ki bu gün, yakın olsun!