SAĞLAM BİR SOSYAL BÜNYE KURMALIYIZ

PANZEHİR MAYIS 92

Kainatı yöneten ve hadisatı yaratan Yüce Rabbımız'a sonsuz hamd ü senalar olsun ki biz insanları; çok gelişmiş, çok mükemmel ve çok kabiliyetli varlıklar olarak yaratmış, nice üstün meziyetlerle donatılmış..!

Allahu Teala'nın mübarek kulu, en şerefli peygamberi, iki cihanın efendisi, kainatın serveri, Muhammed-i Mustafa -sallalahu aleyhi ve alihi veselleme teslimen kesira- hazretleri, bir hadis-i şeriflerinde müslümanları, -birbirlerini sevmek; birbirlerine yardımcı ve destek olmak, merhamet etmek, ikram ve ihsanda bulunmak bakımından- tek bir vücuda teşbih eylemiştir.

Bu benzetmenin anlam ve değerini, vücudun yapısını, organlarını ve işleyişini çok yakından bilen tıp alim ve uzmanları, çok daha iyi takdir ederler. Bu uzay ve füze çağında, ilmi araştırma ve tedkikler derinleştikçe, vücudun yapı ve işleyişindeki şaheser mükemmelliğe hayret ve hayranlık günden güne daha da artıyor. Ama basit bir bakışla ve küçük bir teemmül ve iz'anla da hemen görülür ki vucüdumuz, nice harika uzuv, alet, kabiliyet ve meleke ile donatılmıştır; ve bütün bunlar birbirleriyle muazzam bir uyum ve işbirliği içinde, birbirlerini tamamlayarak, destekleyerek ve besleyerek çalışırlar.

Vücudun her şeyden çok hayret edilecek yanı: Kendi kendini hayat boyu yenileyebilen, tamir eden ve geliştiren eşsiz bir mekanizmaya sahip olmasıdır. Üstelik bu kompleks ve girift organizma, bu emsalsiz ve mükemmel sistemler, ilkah edilmiş tek bir hücreden, planlı ve muntazam bir şekilde oluşmakta, gelişmekte ve daha sonradan dallanıp budaklanmakta ve detaylanmaktadır.

Sindirim sistemi, ağızdan başlıyarak mide ve bağırsaklara, nihayet karaciğere kadar, entegre bir fabrika ve mükemmel bir laboratuvar gibi çalışıp, hayat için gerekli malzemeyi sindiriyor ve hazırlıyor.

Dolaşım ve solunum sistemleri ise vücudun her yanına ve tek tek bütün hücrelerine bu hayati malzemeyi ve oksijeni götürüyor, idrar yolları sistemi artık ve zararlı maddeleri kandan süzüp dışarı atıyor.

Sinir sistemi ve harika beyin ise, en mükemmel elektronik cihazlardan ve en karmaşık kompüterlerden kat kat daha ileri ve akıllara durgunluk verecek derecede muhteşemdir.

Vücudumuzda bunlardan başka daha nice görevler, savunma ve koruma mekanizmeleri, üreme ve nesli devam ettirme sistemlerimiz var. Hele hele, ruh ve kalp dedğimiz görünmez varlıklarımız, akıl, fikir, zevk ve gönül kabiliyetlerimiz, tatmayanın asla bilemeyeceği, tarifi ve tavsifi mümkün olmayacak esrarengiz iç olaylarımız...!

Tebarekallahu ahsen-ül-h(lıkin! Her şeyi bilen, her şeye kadir olan Allah'ın her işi ne kadar hikmetli, ne kadar şahane, ne kadar güzel!

İşte müslüman toplumların ve yekpare İslam ümmetinin de böyle olması lazım geliyor! Böyle diri, böyle organize, böyle mükemmel, böyle güzel!... Sosyal hizmetler, ödevler ve görevler böyle düşünülmeli, böyle bölüşülmeli, böyle birbirlerini desteklemeli, özel ve uzman ekipler tarafından dikkat ve ihtimam ile ilim ve irfana uygun olarak böylece ifa edilmeli ve eda olunmalı!

Avrupa, Amerika, Asya ve Avustralya ülkelerinde çok seyahatler ettim. İleri ülkelerde en çok dikkatimi çeken husus: Sosyal bünyenin çok iyi organize olduğu! Geri ülkelerde ise sosyal teşkilatların azlığı ve acizliği, beni daima muazzam üzüntülere, acılara ve mahzunluğa gark etmiş, müteessifane derin derin düşündürmüştür.

Bence bir milletin değeri, bir toplumun kalitesi, içindeki hayır cemiyetlerinin, vakıf ve derneklerin, sosyal müessese ve teşkilatların çokluğu ve etkinliği ile ölçülmelidir. Bir fert de, ne kadar çok sosyal organizasyona üye ve sosyal yönden ne kadar aktif ise o kadar değerli ve itibarlı, o kadar medeni ve modem demektir. Bir sosyal görevli, bir sosyolog mütefekkir, bir sosyal psikolog, bir idealist ahlakçı, bir iyi niyetli içtimaiyatçı, bir arif din bilgini, bir mürşid-i kamil bize, mühendis kadar, doktor kadar, hatta onlardan çok daha fazla gereklidir. Keşke politikacılar hep bu evsafta insanlar arasından seçilse! Milletler o zaman ne kadar çabuk kalkınır, ne kadar çok mutlu olurdu!

Değerli okuyucularım! O halde derhal pısırıklığı ve içe kapalılığı terk edin; topluma yönelin, toplum faaliyetlerine katılın; bir sosyal aktivite içinde görev alın, dini ve insani, fikri ve ahlaki bir hizmetle meşgul olun! Bir vücudun a'za ve organları gibi: Planlı, şuurlu, intizamlı, irtibatlı, yapıcı, faydalı... çalışmalara başlayın!

Müslümanlar bu arzu edilen şekilde çalışsalardı yurt içinde zulüm ve haksızlık, hile ve hırsızlık, derbederlik ve dağınıklık, gerilik ve iptidailik, pislik ve perişanlık mı kalırdı!

Müslümanlar böyle yekvücud olsalardı harp mi kaybeder, esarete mi düşürlerdi; Bosna'da, Karabağ'da... böyle katliama mı maruz kalırlardı!

Zalim ve gaddar düşmanlar bir bakıma haklı: cani ve katil gayrimüslimler bir yönden mazurdur!? Her türlü suç ve kusur bizde, bizim müslümanlığımızda! Allah bizi günahlarımız sebebinden, onlarla cezalandırıp terbiye ediyor!

Ya tekrar Allah'ın dinine ruc( ve avdet eder, ya da bu çileleri daima çeker, dururuz. Mevla bizi l(tfuyla ısl(h eylesin, amin bi-hürmeti seyyidil-mürselin sallallahu aleyhi ve (lih( ecmain!