İSVEÇ'TEN TÜRKİYE'YE BAKIŞ VE TEMENNİLER

Prof. Dr. M. Es'ad Coşan

Size bu yazımı İsveç'ten yazıyorum. Buraya, Stocholm'daki kardeşlerimiz bizim, çeşitli ülkelerde her sene yaptığımız, aile eğitim çalışmalarının dördüncüsü için bendenizi ısrarla davet ettikleri için yola düştüm. Aslında Türkiye'mizde yapmamız gereken işler çok yoğun: Elhamdülillah televizyonumuz faaliyete başladı, onu hızla geliştirmemiz lazım. İnşaallah gazetemizi çıkaracağız, onun için çok ciddi hazırlıklar yapmak zorundayız. Kolejlerimizin, ana okullarımızın, şirketlerimizin gelişmesi ve üstün başarı kazanması için sonbahar gelmeden şimdiden kollarımızı sıvamamız şart... Allah c.c. yar ve yardımcımız olsun!

Buralardaki (İsveç) temiz ve titiz düzene, tabiatin korunmasına, devletçe halka, götürülen üstün hizmete hayran oldum. Herkese rahat ve huzuru sağlamak için ellerinden geleni yapmışlar. İdare, halkın emniyetlerini, ilim, irfan çalışmalarını, ictimai faaliyetlerini çok destekliyor, derneklere büyük para yardımları yapıyor, hak ve hürriyetlere çok hürmet ediyor. Bunlardan bizim kardeşlerimizin de örnek almasını, derlenip toparlanmasını; buradan kendi öz değerlerini korumak, çoluk çocuklarını temiz, dürüst, akıllı, bilgili, başarılı insanlar olarak yetiştirmelerini sağlamak için her türlü tedbirleri almasını istiyorum.

Bu arada kendi ülkemizden gelen haberlere çok üzülüyorum. Maalesef, bir takım kişiler ve zümreler çok yanlış hareket ediyor; din ve vicdan hürriyetini, medeni hakları, kanunları, hatta anayasayı çiğnemeğe kalkışıyor; buna rağmen bazı basın yayın kuruluşları, siyasi kurumlar, dernek ve kuruluşlar bunları cesaretlendirecek, destekleyecek, körükleyecek tavırlar takınıyor.. Çok ayıp, çok günah, çok yazık!.. Bence birkaç aydan beri ülkemizdeki herkes demokrasi ve çağdaşlıktan, insanlık ve uygarlıktan, hakseverlik ve hamiyet perverlikten imtihan oluyor ve feci şekilde kaybediyor, şapır şapır dökülüyor, sınıfta kalıyor, hatta belgeleniyor, okuldan kovulacak duruma düşüyor. Allah akıl, fikir, insaf, izan, ilim, irfan ihsan eylesin; şaşıran ve sapıtanlara hidayet etsin, doğru yolu göstersin!

Darbe heveslileri çok yanlış yoldalar; halkın nazarında çok küçülüyor, gözden düşüyor, büyük kızgınlık ve nefret topluyorlar. Gerçek milliyetçi aydınlar ve uyanık arif halk kimin ne hevesler peşinde olduğunu, kime hizmet ettiğini, neye alet ve maşa olduğunu çok iyi biliyor. Son sözü söyleyeceği zamanı sabırla bekliyor. Elhamdü lillah ülkemizde basiretli, ferasetli, feragatli, gayretli, kıymetli, vefakar, fedakar, cefakar, mü'min, muhlis, mukaddesatçı makbul insanlar pek çok. Allah onların sayılarını arttırsın; kendilerine gayret, kuvvet, kudret, izzet, sadvet, metanet, celadet, itibar, iktidar, devlet ve saadet ihsan eylesin! Zalimlere, fasıklara, kafirlere, fitne ve fesatçılara, darbecilere ise fırsat ve imkan vermesin! Suçluları en kısa zamanda, en ibret verici şekilde cezalandırsın! Ülkemizi mutlu ve müreffeh, devletimizi ebed müddet payidar, hak yolda, mücahitlerimizi ise daima mansur ve muzaffer kılsın!

* * *

Hepimize, her kesimden, herkese çok büyük görevler düşüyor:

Önce çok uyanık ve çok dikkatli olmalıyız. Zalimin yanında yer almamalı, fitne çıkaranları asla desteklememeliyiz ki kuvvetlenip cesaretlenmesinler.

Fitnecileri, darbecileri isim isim bilmeli, yaptıklarını bir yere bir bir yazmalı, bir gün mahkemede hesap verecekleri zaman onlara söylemek ve göstermek üzere belge ve bilgi toplamalıyız.

Ülkemizin karışıklığa düşmemesi için çok sabırlı olmalıyız, çünkü düşman pusuda bekliyor. En küçük bir zaaf ve ihtilafı değerlendirmeyi gözlüyor, güzel yurdumuzu kana, ateşe, kine, yasa boğmağa, bölüp parçalamağa çalışıyor.

Haklarımızı ve hürriyetlerimizi korumakta çok titiz ve çok cesur olmalıyız. Çünkü onları kaybeder ve elden kaçırırsak bir daha ele geçirmemiz çok zorlaşacaktır. Çünkü birileri ülkemizi en ilkel, en vahşi bir yönetime itmek için teşkilatlı olarak çalışmağa var gücüyle devam etmektedir; fırsatı ele geçirirlerse kan gövdeyi götürür, büyük baskılar ve katliamlar yapabilirler.

İyi bilelim ki korkunun ölüme, "haser"in "kader"e faydası yoktur. Biz anayasayı, kanunları, kazanılmış hakları, insan hak ve hürriyetlerini, yurdumuzu, huzurumuzu, devletimizi, milletimizi irfanımızı, medeniyetimizi koruma durumundayız, haklıyız, doğru yönde ve doğru cephedeyiz, ölürsek şehit, kalırsak gaziyiz. Allah c.c. bizimledir. Ne mutlu bize!

Onlarsa, batılda, boşlukta, bozgunlukta, küfürde, şirkte, şeytanlıkta, fitnede, fesatta, ihanette, hıyanette, gaflet ve dalalette... Onlara çok şaşıyor, çok üzülüyor, çok hayret ediyorum: Hem dünyalarını, hem de ahretlerini mahv u perişan etme yolunda doludizgin gidiyorlar. Allah ıslah etsin, akıl, fikir, ilim ve irfan, izan versin, doğru yola hidayet eylesin!

Amin bi hürmeti Seyyid-il-mürselin, ve Alihi ecmain.

Kadın Aile, Mayıs 97