DAHA ÇOK ÇALIŞMALI VE UFKUMUZU GENİŞLETMELİYİZ

KADIN VE AİLE MART 88

Hamd olsun, bu elinizdeki sayıyla dergimizin bir cildi daha tamamlanıyor. Emeği geçen tüm kardeşlerimizden ve siz değerli okuyucularımızdan Allah c.c. razı olsun! Rabbımız bize yeni ciltte de hayırlı ve başarılı hizmetler yapmamızı nasib eylesin!

Yeri gelmişken hemen belirteyim ki, dergi çıkarmanın bizi en zorlayan yönü, dağıtım ve pazarlama işleridir. Bu konuda ilgi, destek ve yardımınıza şiddetle muhtacız. Mesela herbiriniz birkaç yeni kişiyi hedef alarak dergimizin onlara tanıtılmasında veya satılmasında, abone kaydedilmesi yahut okutulmasında çalışabilirsiniz; böylece sayenizde daha üstün tirajlara ve hayırlı sonuçlara ulaşırız.

Dış ülkelerde gezdikçe, müslüman aydınlar olarak hepimizin, her yönden daha çok çalışmamız gerektiğini görüyor ve seziyorum. Daha kaliteli ve daha ileri bir İsl(m toplumu oluşturmak, öz değerlerimizden t(viz vermeden, hızla değişen çevreye ve şartlara intibak etmek, en yeni buluşları tanımak ve uygulamak, modern yaşamın ve yabancı kültürlerin karşımıza çıkardığı dert ve problemlerin İsl(mi çare ve çözümlerini bulmak, bunları, geleneksellik ile yenilik arasında bocalayan, şaşkın ve yılgın halklara sunmak, beğendirmek ve benimsetmek zorundayız.

Bilmeliyiz ki dışımızdaki dünya hızla ilerliyor; en geri bölgeler ve ilkel toplumlar bile gelişiyor. Onlarla ilgilenmekte ve çabalarını izlemekte, bizim için sayısız faydalar ve ibretler var.

Mesela bendeniz, geçen hafta, Avustralyalı kardeşlerimin ısrarlı ve devamlı ricaları üzerine çıktığım yolculukta, Güneydoğu Asya'nın meşhur liman şehri Singapur'a uğramıştım; içinde diğer bölge ülkelerinden gelme müslümanların ve hatta Arapların da yaşadığı bu şehrin yenilik, güzellik, temizlik, zenginlik ve şa'şaasına şaşırdım ve hayran kaldım. Eski Amerikan ve İngiliz filimlerinde gördüğümüz o batakhanelerle dolu, esrarlı ve ürkütücü, karışık ve tehlikeli belde, şimdi çok latif ve modern. Önemli coğrafi konum, Uzakdoğu ve Batı medeniyetlerinin işbirliği, farklı kültürlerin kompozisyonu, hızlı çağdaş ticaret ve çok canlı turizm, burayı ilginç bir kompütür çağı şehri haline getirmiş. İnsan ister istemez kendi ülkesi ile mukayese yapıyor üzülüyor.

Bu bölge ile bağlarımızın zayıf olmasına esef ettim. Türkiye, İslam aleminin lider ülkelerinden biri olduğu halde, biz Türkler neden uzun yıllardan beri içimize kapanık yaşamışız, neden sadece Batı'ya yönelmişiz, körü körüne onu taklid etmişiz, niçin çok büyük kalabalık ve zengin müslüman halkaların bulunduğu bu Güneydoğu Asya ile hiç ilgilenmemişiz? Anlamak mümkün değil! Hem de o müslüman halklar siz Türkler'i seviyor, tarihimize hayranlık ve kişiliğimize saygı duyuyorlarken!

Bizler de sevgi ve ilgimizi, artık dünyanın tüm müslüman halklarına doğru, halka halka genişletmeliyiz ki, tanışalım, sevişelim, işbirliği kuralım ve elele üstün başarılara ve mutluluklara rahatlıkla vasıl olalım.